Finans krizi, ciddi yapısal ekonomik sorunları olan ülkemizi vurdu. İstihdamla ilgili geçmişi hovardaca harcayan Türkiye, altından kalkmakta zorlandığı işsizliği alternatif önlemlerle çözebilir mi…
Ekonomik ve teknolojik gelişmeler, iş süresi ve istihdam biçimlerine ilişkin alışıldık kavramların değişmesine yol açıyor. Part-time, yarı zamanlı, dönemsel gibi genel anlamda esnek çalışmayı ifade eden kavramlar ve temsil ettikleriyle yeni çalışma modelleri ortaya çıkıyor.
Ancak farklı çalışma modelleri Türkiye’de bir türlü hak ettiği ilgiyi göremedi. Oysa işsizliğin de, yıllardır süregelen merdiven altının da kayıtsız çalışmanın da çaresi esnek iş modelleri. Ben daha ileri giderek iş dünyasında kadının önündeki engeller ve genç işsizliğe çözümün de esnek çalışma olduğunu söylemek istiyorum. Biraz daha ileri gidip engellilerin çalışması önündeki engelin de esnek çalıma olduğuna inandığımı belirtmek isterim. Esnek çalışma modellerinin Türkiye’de son dönemde krize bağlı olarak hararetli bir şekilde tartışılmaya başlanacağını umut içinde bekliyorum. Neredeyse krizden medet umuyorum anlayacağınız.
Bu kadar önemliyse esnek çalışma; neden oluşturulamıyor peki? Pek çok nedeni var. Bunlardan en önemlisi siyasi irade eksikliği. Yasal düzenleme eksik. Bir başka çok önemli neden kültürel bariyerler. Çalışanlar da işveren de esnek çalışma koşullarına hazır değil. İşveren, esnek çalışma yapacak personeli denetleme, görev tariflerini belirlemede, ölçme ve denetlemede eksik.
Buna karşın çalışan da esnek çalışmadan ne anlaması gerektiğini bilmiyor. Öz disiplin eksikliği ve sosyal güvence bağnazlığı hakim. Çalışan hayat güvencesi olarak gördüğü devlet eliyle emeklilik bağımlılığından kurtulamıyor. Esnek çalışma, koşullarını içselleştirebilene belki daha az klasik güvence ama daha çok kazanç sağlama fırsatı yaratabiliyor. Çalışan emeğini bölerek satmasını bilmiyor.
Part-time çalışma:
İşyerinde normal çalışma saatlerinden daha kısa süre ile çalışmaya “part-time çalışma”, “kısmi süreli çalışma” veya “yarı zamanlı çalışma” deniliyor. Part-time çalışmanın temel özelliği normal çalışma süresinden kısa olması, düzenli yapılması ve isteğe bağlı olması. Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO), part-time çalışmayı “işçi ile işveren arasında karşılıklı anlaşma ile oluşan ve normal iş süresinden daha az olan düzenli çalışma” olarak tanımlıyor.
Kim kaç saat çalışıyor
OECD ülkelerinde yapılan isgücü araştırmalarına göre, ülkelerinin kısmi süreli çalışma sınırları karşılaştırıldığında Kanada’da 35 saatin altında, Finlandiya, Macaristan ve Yeni Zelanda’da 30 saatin altında, Amerika Birleşik Devletleri, Hollanda, Avustralya ve Japonya’da 35 saatin altında, Norveç’te 37 saatin altında, Polonya’da 40 saatin altında ve Türkiye’de ise 36 saatin altında olduğu görülüyor. 2007 rakamlarına göre part-time çalışma oranı en yüksek olan OECD ülkesi yüzde 34,1 ile Hollanda. Hollanda’yı yüzde 32,3 ile İsviçre ve yüzde 28,3 ile Avustralya takip ediyor. OECD içerisinde part-time çalışma oranı en düşük olan ülke yüzde 2,6 ile Slovakya. Türkiye’nin oranı ise yüzde 8,4.
Esnek çalışma:
• Esnek çalışma; çağrı üzerine çalışma, iş paylaşımı, evden çalışma gibi yöntemleri kapsayan çalışma biçimi. Örneğin evde çalışma özellikle kadınlar açısından olumlu. Almanya, Yunanistan, İtalya, Hollanda, İspanya ve İngiltere evde çalışmanın önem kazandığı ülkeler arasında. Eurostat’a göre Avrupa’da çalışan nüfusun yüzde 4.9’u evde çalışıyor. Avrupa Konseyi’nin bir araştırmasına göre, Almanya, Hollanda, İrlanda, İtalya ve Yunanistan’da evde çalışanların yüzde 90-95’ini kadınlar oluşturuyor.
Türkiye’de Durum
Türkiye’de esnek ve part-time çalışmaya dair güncel istatistikler bulmak zor. OECD istatistiklerine baktığımızda Türkiye için şöyle bir tablo ile karşılaşıyoruz:
- Türkiye’de 2007 yıl rakamlarına göre part-time çalışanların oranı yüzde 8,4. 200 yılında yüzde 10’lar seviyesine gelen part-time çalışma 2004 yılına kadar düşüşe geçmiş ve 2004 yılından sonra azar azar artmış olsa da 2007 yılı part-time çalışma oranı 2000 yılının gerisindedir. (Grafik 1)
- Türkiye’de kadınlarda part-time çalışma oranı erkeklerden daha yüksektir. Kadınlarda oran yüzde 19,2 iken erkeklerde bu oran yüzde 4,6’dır. (Grafik 2-3)
- Part-time ve esnek çalışma Türkiye’de uzun süre işsiz kalma sorununa da bir çözüm olarak görünüyor. Çünkü Türkiye’de işsiz kalma süresi rakamları gösteriyor ki 1 yıl veya daha fazla işsiz kalanların oranı diğerlerine göre daha yüksek. 1 yıldan daha fazla işsiz kalanların oranı 2003-2004 yılında yüzde 40’lara ulaşarak en tepe noktasına ulaşmıştır. Bunu oransal olarak 1 ile 3 ay arasında işsiz kalma takip ediyor. (Grafik 4)
Kutu
İşsizlik
• Geçen yılın aynı dönemine göre 207 bin kişi işini kaybetti.
• 70 milyonluk Türkiye’de 2 milyon 439 bin resmi işsiz var.
• OECD “Employment Outlook 2008” raporuna göre 2007 yılında OECD
bölgesindeki ortalama işsizlik oranı 1980 yılından beri en düşük oran olan yüzde 5.6’ya düştü.
İlginç örnekler
• Amerika’da 25 milyondan fazla insan part-time çalışıyor.
• Lufthansa’nın 24,259 çalışanı part-time çalışıyor. Sadece kabin çalışanları için 38 farklı part-time çalışma modeli bulunuyor.