Gönül isterdi ki, başlık “5’i 1 Yerde” olsun. Çil çil altınlar gelirdi gözümüzün önüne… Oysa “5’te 1” deyince her 5 gençten birinin işsiz olduğunu anlamınızı istiyorum. İşsizlik oranları psikolojik sınırda. Oynatmaya az kaldı! Kadınlara gelince, bomba gibiyiz; 0,5 puanlık artışla iş gücüne katılım oranı yüzde 31.2. Oysa hedefimiz yüzde 35.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı son veriler, işsizlikle mücadele konusunda birçok Avrupa ülkesinden daha iyi durumda olduğumuzu gösteriyor. Bununla birlikte psikolojik sınır kabul edilen “yüzde 10” u aşmamıza ramak var.
Psikolojik sınır aşılınca ne oluyor? Psikoloji bozulunca ne oluyor?
Hayatımızı kompartmanlara ayırmamız mümkün değil. Bir yerde yaşadığımız olumsuzluğu, bu hele ki işsizlik gibi hayatta kalabilmenin gerekçesi olan bir konu olunca, hayatımızın her alanına yayıyor, kafayı bozuyoruz. Sevgiliyi öldürüyor, eşi yaralıyor, çocuğu dövüyor, kendini atıyor ya da yakıyor. En hafifi umudunu kaybediyor. Mutsuz oluyor.
Mutsuz birey mutsuz toplum…
İnsanlar evlerine mutsuz gidiyor, işlerine mutsuz geliyor. İlişkilerinde mutsuz. Başkasına hoyrat. Kendine acımasız. İnsanlar şişman, sağlıksız, öfkeli… Hepsi işsizliğin ürünü mü? Neden olmasın… Bizim kültürümüzde mutsuzluğun maliyet hesabı yapılmadığı için, “varsın olsun” diyerek geçiyoruz.
Soruyorum mutsuzluğun maliyeti ne? Genç çarpanla mutsuzluğun maliyeti, orta yaşta mutsuzluğun maliyeti… Yüreği yeten varsa hesaplasın. Yoksa kolay yılda 4 kez istihdam rakamı açıklamak. Ben de açıklarım ne olmuş!
%10 = 1/5
Türkiye’de siyasi kriz ortamı, hem büyüme rakamlarına hem de borsa puanlarına olumsuz yansıdı. 2013 Eylül döneminde işsiz sayısında, bir önceki yıla oranla 0,8 puanlık bir artış yaşandı. Bu, son bir yılda yaklaşık 300 bin kişinin daha işsizler ordusuna katıldığı anlamına geliyor. İşsiz sayısı böylece 2 milyon 830 bine ulaştı. (Hala yüzde 10’un altındayız).
Tarım dışı işsizliğin yüzde 12,3’e ulaşması, Türkiye’deki istihdamda hala tarımsal üretimin belirleyici olduğunu gösteriyor. Kentlerde artan işsizlik oranlarından en fazla gençler etkileniyor. 19-24 yaş arasını kapsayan genç işsizlik oranının, 1,4 artışla yüzde 19,4’e ulaştığı gözleniyor. Türkiye’de her 5 gençten biri sokakta işsiz dolaşıyor.
Gülerim ağlanacak halime
Son bir yılda istihdam edilenlerin oranında 0,1 puanlık kısmi bir düşüş var. Buna paralel olarak iş gücüne katılım oranında bir artış var. Bu konuda, özellikle kadınların katılım oranı 0,5 puan gibi önemli bir artış gösterse de yeterli değil. Eylül ayı itibarıyla kadınların iş gücüne katılım oranı yüzde 31,2 seviyesinde ve bu sonuç zaten çok düşük olan yüzde 35 hedefinin dahi altında.
Kayda geçiyoruz
Son istatistiklerde ortaya çıkan verilerden biri de kayıt dışında yaşanan azalma. Son bir yıllık dönem içinde, herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna kayıtlı olmadan çalışanların oranında yaklaşık 3 puanlık bir düşüş oldu. Sosyal güvencesizliğin yüzde 85’e yaklaştığı tarım sektöründe çok az bir düşüş olsa da bu durum tarım dışı sektörlerde önemli bir gelişme yaşandığını gösteriyor.
Eylül ayı istatistiklerinin bir önemli özelliği, işsizlik rakamlarında mevsim etkilerinin en yoğun yaşandığı dönem olması. Yaz mevsimindeki iniş çıkışların etkisi en çok bu döneme yansıyor. TÜİK istatistikleri, eylül ayında mevsim etkilerinden arındırılmış hesaplamalarla işsiz sayısında 25 bin kişilik bir artış yaşandığını gösteriyor. Bu dönemde işsizlik artışının sınırlı kalmasını sağlayan sektörse şüphesiz inşaat. Sonbahar, mevsim olarak inşaat sektörü için bereketli çünkü, 43 bin kişiye daha istihdam sağladı. Bu sektör ekonomik faaliyete en fazla katkı sağlayan çalışma alanı oldu. Tabii unutmamak gerekir ki bu alan, tamamı eğitimli ve sürdürülebilir meslek yapısına sahip bir sektör tanımında değil.
Avrupa Birliği ülkeleri ekonomik krizle başa çıkmanın yollarını arıyor. Krizle beraber işsizlik de derinleşiyor. İşsizlikle mücadele konusunda en başarılı ülkelerden biri İngiltere. Geçtiğimiz çeyrekte bu ülkede, işsizlik son 5 yılın en düşük seviyesine geriledi. Ancak Euro Bölgesi’ndeki birçok ülke, bu kadar şanslı değil. Ekim ayı istatistiklerine göre, bölgede toplam işsizlik oranı yüzde 12’ye ulaştı.
Avrupa Birliği’nde 25 yaş altında 5 buçuk milyondan fazla işsiz bulunuyor. Bu sayı, orantısal olarak her 4 gençten birinin işsiz olduğunu gösteriyor. Üstelik Yunanistan ve Hırvatistan gibi ülkelerde bu oran daha da yükseliyor.