Dünya farklı bir tarih yazıyor. Yine yeniden, kelimeler yasaklı. Meğer ne kadar güçlüymüş kelimeler… Bizim işimiz kelimelerle, anlamak mümkün değil. İşimiz iletişim olunca, kelimeler neferlerimiz.
Dünyanın her yanına yayılan kelime fobisinde son durak “demokrasinin beşiği” mottosunu kullanan ABD. Yönetimin barışamadığı konulara atıfta bulunan kelimeler hoş karşılanmıyor. Malum bilim insanlarıyla arası, gazetecilere sempatisi yok yönetenlerin. Hoşlanılmayanlar listesi daha uzun tabii de, ne gerek var uzatmaya.
Bu yasakların ilginç yanı, dil-din-ırk üzerinden ilerlemiyorlar… En azından görünen o. Sanayi 4:0, iklim değişikliği, silahsızlanma, ittifaklar, kürtaj tahammülü zor konular. Hal böyle olunca rafa kalkan yaklaşımlar. Doğaldır ki, anımsatan kelimeler de hoş karşılanmıyor. Geleneksel metotta yapılan işler ve eski dünya kodları revaçta. Hatta “Paris Anlaşması” ve “İklim değişikliği” kalıplarından da hoşlanılmadığı ifade ediliyor. Sivil toplum kuruluşlarının da basına izinsiz açıklama yapmaları ikinci bir duyuruya kadar yasak kapsamında
CNN ve Washington Post gazetesinin paylaştığı 7 kara kelime şöyle; Vulnerable (savunmasız) – Diversity (çeşitlilik) – Entitelement (yetki) – Transgender (transseksüel) – Fetus (fetüs) – Evidence-based (delile dayalı) – Science- based (bilime dayalı).
Yakın bir zamanda dünyanın her yerinde yasaklı kelimeleri coğrafya ya da amacına göre filtreleyecek yeni bir dil geliştirileceğini düşünüyorum. Her şeye kadir yapay zeka olduğuna göre bu algoritmayı üretmek de an meselesi olmalı.
