Hep Meli Malı
Peki, Ama Nasıl Yaşamalı?”;””;”Hayatımız, “”yapmalıyız, yapmalısın, yapmalılar”” diyerek geçiyor. Bize denmesine de izin veriyoruz. Biz de başkalarına söylüyoruz. Ve bu meli malı şeklinde sürdürdüğümüz hayattan rahatsızlık duymuyoruz. Ama işler yürümediğinde şikayet etmeyi borç biliyoruz.”;”
Hayatımız, “”yapmalıyız, yapmalısın, yapmalılar”” diyerek geçiyor. Bize denmesine de izin veriyoruz. Biz de başkalarına söylüyoruz. Ve bu meli malı şeklinde sürdürdüğümüz hayattan rahatsızlık duymuyoruz. Ama işler yürümediğinde şikayet etmeyi borç biliyoruz.
Geçtiğimiz hafta sonu Ankara’da gerçekleştirilen ve ülkemizin bilişim teknolojilerini daha başarılı bir şekilde özümsemesini hedefleyen Bilişim Şurası’nın “”SONUÇ BİLDİRGESİ”” nde alınan kararlardan bazıları şöyle;
*** Bu düzenleme gerçekleştirilinceye kadar Başbakanlığa bağlı ve özel sektör, sivil toplum kuruluşları ve akademik çevrelerin de katıldığı bir Bilişim Kurulu zaman kaybetmeden kurulmalıdır. ***
*** Hükümetimizin Ulusal Programda taahhüt ettiği e-Avrupa girişimine ülkemizi uyarlamaya yönelik e-Türkiye projesi kapsamında ulusal seferberlik ilan edilmeli; hem toplumda hem de devlet katında e-Kültür’ün oluşturulması sağlanmalıdır. ***
*** Devletin tüm iş süreçleri, e-Devlet yaklaşımı ile tekrar gözden geçirilmeli; vatandaşa ve konuya taraf tüm kurum ve kuruluşlara ilişkin bilgi kaynakları belirlenmeli; devletteki bilgi dolaşımı bu kaynaklar üzerinden yapılmalıdır. Çalışmalarda temel yaklaşım bürokratik süreçlerin verimliliği ve vatandaş memnuniyetinin sağlanması olmalıdır.***
Meli Malı… Meli Malı… Meli Malı…
Merak etmeyin daha fazla uzatmayacağım… Ama ne yalan söyleyeyim, içimden, alınan kararların hepsini burada sıralamak geliyor. Çünkü Bilişim Şurası’nda alınan kararlar küçümsenecek gibi değil. Fakat yenilir yutulur gibi de değil. Hem haberdar etmek istiyorum sizi, hem de sormak istiyorum kim yapacak bunları diye… Dikkatinizi çekmek istediğim konu, meli malilar.
Dikkat edin; tüm şura kararlarında her cümle meli ve malı ile bitiyor.
Sonra tüm cümleler ne kadar da akıllı ve akılcı…
Madem öyle neden meli malı?
Neden olmuştur… yapılmıştır… edilmiştir… uygulamaya konmuştur şeklinde değil…
Neden sonuçlar bunlar, bu sonuçlara göre alınan kararlar şunlar şeklinde bir cümle, ya da cümleler yok?
Neden meli ve malı’lar için şu kadar tarihte şu kadar ay içinde şu kadar güne kadar diye bir zaman sınırlaması yok?
Neden meli malı’ları şu departman, bu bölüm, bu kişi yapacaktır denmiyor? Neden?
Ben söyleyeyim;
Yapmamak için!
*** Bilgi toplumuna geçiş sürecinde ülkemizin hukuk alanındaki vizyonu, “”toplumsal ve bireysel yaşamın her alanında belirleyicilik işlevi üstlenen bilginin, fikri emeğin ve yaratıcılığın değerinin tanındığı, saygı gösterildiği ve korunduğu, sayısal uçurumu engelleyen dinamik bir hukuki altyapının, düşünce, ifade, bilgiye erişim özgürlüğü ve kişisel verilerin korunması başta olmak üzere, hukuk devleti temel ilke ve kuralları çerçevesinde gerçekleştirilmesi”” olarak belirlenmelidir. ***
*** Türkiye 21. yüzyılda varlığını sürdürebilmek için eğitim politikasını yeniden yapılandırmak zorundadır. Bu yapılanma, toplumumuzun düşünme, öğrenme ve iletişim alışkanlıklarını geleceğin gereksinimlerine yanıt verecek biçimde değiştirebilmek; yaratıcı, girişimci, esnek, yenilikçi ve sorgulayıcı bir düşünce tarzı geliştirebilmek için bilişim teknolojilerinden yararlanmaya yönelik olmalıdır… ***
Meli Malı… Meli Malı… Meli Malı…
Evde çocuklara yaklaşımımız da böyle;
Yemeğini yemelisin…
Çabucak büyümelisin…
Okulda da böyle;
Yapmalısın, Konuşmamalısın
İş yeri kesinlikle farklı değil;
Çalışmalısın,
Daha fazla kazanmak için daha çok ter dökmelisin.
Devlet vatandaş ilişkisinde de fark yok…
Bilişim Şurası’nı niye mi seçtim.
En canlı örnek olduğu için. Seçtim çünkü daha çok taze. Seçtim çünkü aslında çok önemli bir toplantı…
Toplantıya katılan özel sektör temsilcisi bir işadamı açılış gününü anlattı. Büyük umutlar, iyi niyetlerle ve uzun çalışmalardan sonra toplanan şura, devlet erkanının gölge temsiliyle açılmış… Böyledir, bilirsiniz. “”Geleceğim”” der devlet büyükleri, sonra gelmez, birini yollar, çoğunlukla da bir iyi niyet mesajı gönderir. Bu kez gelememişler ama özenmişler ve uzun metinler yazmışlar… Birileri onların adına okusun diye.
Her cümle birbirinden doğru her cümle birbirinden önemli ve her cümlenin sonu meli ve malıyla bitiyor.
Peki, o zaman bu en etkili ağızların söyledikleri neden yapılmıyor?
*** Türkiye, ARGE kültürünü toplumun her alanına yaymak, uluslararası nitelikte ARGE yapmak ve dünyada bilişim teknolojilerinin seçilmiş alanlarında, özellikle yazılım alanında söz sahibi bir ülke konumuna gelmek zorundadır. Bu konuda önemli bir adım olan Avrupa Birliği 6. Çerçeve Programı’na katılım kararının gerekleri yerine getirilmelidir. ***
*** Girişimcilik, üniversite-sanayi işbirliği desteklenmeli, bu amaçla tekno-parklar, girişim sermayesi gibi oluşumların yasal düzenlemeler ve teşvik mekanizmaları ile önü açılmalıdır. ABD ile ülkemiz arasında görüşülen “”Nitelikli Endüstriyel Bölge”” anlaşmaları ve benzer uluslararası anlaşmalar kapsamına bilişim teknolojileri mutlaka dahil edilmelidir. ***
Meli Malı… Meli Malı… Meli Malı …
Meli malı yaklaşımımızın… Meli malı şeklinde sürdürdüğümüz hayatımızdaki tek örnek Bilişim Şurası değil şüphesiz. O kadar çok örnek var ki… Hepsi son derece önemli konularda. Kalkınma planlarımız ve en az bu planları içeren dokümanlar kadar değerli olan ekleri de meli malı edebiyatı…
Örneğin, çalışma hayatımızla ilgili aksayan tüm konuları biliyoruz. Saptamalarımız yerinde. İşsizlik rakamları ortada, nedenleri de… Sorunlar belli, çözümler de… Ama gelin görün ki; Meli malı!
“”Ben de şimdi kollarımı sıvıyorum ve bu işi hallediyorum”” şeklinde değil! Ya da “”Bu sorunu şu şekilde çözdük, uyguladığımız yöntem bu, vardığımız sonuç şu, işte bulgularımız!”” şeklinde değil…
*** Türkiye, coğrafi konumunun sağladığı avantajını, ülkeler ve kıtalar arasındaki sayısal iletişimde “”Avrasya Sayısal Kavşak Noktası”” olma avantajına dönüştürmelidir. Bunun için ulusal bilişim altyapısı, tüm aktörlerin ortak yatırım ve fon destekleriyle 2003 yılının ilk yarısında kurulup işler hale getirilmelidir. ***
*** Internet’in yaygınlık kazanması için daha ucuz, daha hızlı ve daha güvenli Internet hizmeti verme ilkesi, geniş bant altyapısı ile desteklenerek hayata geçirilmelidir. Bunun için yapılacak planlamada Sayısal Abone Hattı (DSL) altyapısı 2003 yılı sonuna kadar tüm yurdu kapsayacak biçimde hizmete açılmalıdır. ***
Meli Malı… Meli Malı… Meli Malı…
“”Sen de yapma, aynı şeyi mi yapacaksın? Meli malı’yı teşhis edip sonra bizi burada bırakacak mısın”” dedirtmeyeceğim size. Bir süre önce Harvard Business Review’da yayınlanan bir röportaj ve tabii ki içeriğini örnek olarak ortaya koymak istiyorum.
Meli malı yapmayan, Meli malı yaşamayan bir adam. Bir emekli. Dünyanın en fazla kazanan profesyoneli, son yılların en başarılı iş adamı… Bu sıfatı birden fazla kereler almış, seçilmiş özel bir kişi: Jack Wech.Welch’le yapılan çok sayıda söyleşi, onun yazdığı ya da hakkında yazılan sürü sepet kitap ve makale var. Ve biliyorum bazılarımızın içinde Jack ağacı çıkmak üzere.Gerekiyorsa bu ağacı yeşertmek zorundayız. Çaresi yok.Welch’i sevenler olduğu kadar ondan nefret edenler de var. Şaşırtıcı bir durum değil. Eleştirmenler başında bulunduğu kurumun (General Electric) başarısı için insanları hiçe saydığını düşünüyor. Onları ezdiğini, uyguladığı yönetimin son derece sert ve acımasız olduğunu düşünüyorlar.
“”Yaşım 66. emekliyim ve hala hakkımda konuşulduğunu biliyorum. Ama niye konuşulduğunu anlamıyorum. Ben kendimi, onların beni ciddiye aldığı kadar ciddiyle almıyorum. Sanırım dikkat çeken nokta düşündüklerimi söylemem, söylemekten çekinmemem, söylediklerimi de hayata geçirmem.””
Alışık olmadığımız bir üslup değil mi?
Meli malı yok. Eğrisi ve doğrusuyla düşünceler ifade buluyor, uygulamaya konuyor. Yoksa Welch’i o koltukta oturturlar mıydı. En başta da şirketin hissedarları: “”Bize laf değil icraat lazım!””
Welch’e, “”Yaratıcı mısınızdır?”” diye soruyorlar. Öyle dahice bir yaratıcılığa sahip olmadığını açık açık söylüyor: “”En kuvvetli yanım değil yaratıcılık. Ama fark yaratan fikirleri ortaya çıkarmasını çok iyi bilirim. Bazen benim fikrimdir, bazen başkalarının fikridir. Ama fikir iyi ise hepimizindir ve ben uygulardım. Fikri alırım, formatlarım, uygulamayla koyarım, yayarım, paylaşırım ve hayata geçiririm!””
Welch’in altını çizerek söylediği bir şey daha var: “”İnsan””.
İlginç bir soru daha soruyorlar:””Hakkınızda söylenmeyen kalmadı. Size takılmayan isim de… Nötron Jack… Hizmet Jack… Mezar taşınıza ne yazılmasını istersiniz?””
Yanıtı basit: “”İnsan Jack”” Ve devam ediyor; “”Bütün hayatım boyunca yaptığım tek bir şey vardı o da insanlarla birlikte olmaktı. Onlarla zaman geçirmekti. Onları dinlemekti. İyileri aradan seçmekti… Dünyanın en muhteşem işiydi. Ben insanlarla çalıştım, onlarla birlikte. “”Meli malı yok…
En fazla gurur duyduğu şey kendi yerine seçtiği adayın çok doğru olması, tüm bu süreç içinde kimsenin birbirine kırılmadan darılmadan ama en önemlisi işleri olumsuz etkilemeden yoluna devam etmesi. Ve inanılması zor bir rekora sahip olması da cabası.
Welch yönetiminde General Electric firması, diğer firmalara tepe yöneticisi ihraç etti. Honey-well’in başına Larry Bossidly; Home Depot’un başına Bob Nardelli; 3M ‘in başına Jim McNerney; SPX’in başına John Blystone.
Meli Malı… Meli Malı… Meli Malı…
Meli malı yok… Mal meydanda. Peki nasıl? Nasıl meli malı tuzağına düşmeyebiliyor.””İnsanların derilerinin altına girer, yerleşirim”” diyor.””Bilirler ki onları dinlerim. Bilirler ki, fikirlerine değer veririm. Bilirler ki iyi fikirleri varsa uygulamaya koyarım. Bilirler ki, onları ölçerim ve haklarını veririm.””İşte kritik bir nokta daha. Welch’in başarısının püf noktası:””5 milyon dolarlık işin başına 5 milyon dolarlık adam koymam. Ben o işten iş bekliyorsam, o işin başına 300 milyon dolarlık adam koyarım. Görün bakın 5 milyon dolar beklediğiniz iş nasıl da 300 milyon dolarlık bir iş haline geliyor.””Meli malı yok. Yok meli malı.