Abi, inovasyon bize kaça olur?

İnovasyona tam da bu başlık tadında bakıyoruz. Yalansa yalan deyin; “…Sen kaç para verdin, bize şu kadara patladı…” Sonucu konuşan yok! Küresel analizlerde inovasyon girdisi düşük, çıktısı daha fazla olan mucize ülkeyiz. Türk mucizesi!

 

İnovasyon, en genel tanımıyla yeni ya da önemli derecede iyileştirilmiş ürün, süreç veya pazarlama ya da organizasyon alanında yapılan yenilikler demek. Yapılan her yenilik bir inovasyon değil. İnovasyon etiketi almak için ticari alanda mutlaka uygulanması gerekiyor. İşte tam da bu nokta bir türlü anlaşılmıyor. Firmalar, kişiler fark etmiyor büyük küçük herkes ne kadar inovatif olduğunu kanıtlamak üzere birbiriyle yarışıyor. Aslında karşı çıktığım sanılmasın, inovasyon iyi bir şey, dalga dalga yayılmasına destek olmak gerek. Ama ne yaptığımızı da bilelim diyorum. İnovasyon ölçülebilir mi, inovasyon somut değer olarak kaydedilebilir mi? İnovasyon raporlanabilir mi?

Soruların bence Türkiye’de muhatabı olabilecek kişilerin sayısı iki elin parmaklarını geçmiyor. Ben “en birincisi”ne ulaştım: Prof. Dr. Güler Aras. Böylesine çalışkan, üretken bir akademisyen tanımadım diyebilirim. Yıllardır izlerim, yayınladığı kitap ve araştırmalarını takip etmekte güçlük çekiyorum.

Doğru insanı tanımak çok önemli. Kendime de prim vermek zorundayım. Yalnızca sorularıma yanıt bulmakla kalmadım, konuyla ilgili yapılan ilk araştırmaya da ulaştım. Tabii ki altında Güler Aras imzası var! Aras, her projesinde kadınları desteklemek konusunda özel bir çaba içinde. Sözünü edeceğim araştırma ekibi; Yrd. Doç Dr. Nuray Tezcan, Yrd. Doç. Dr. Özlem Kutlu Furtuna ve Dr. Aslı Aybars’ın desteğe ihtiyacı olduğundan değil, konseptin yayılması için hepimiz ufak katkılarla çalışkan kadınları destekleyelim diye yazıyorum… Ekip, Aras liderliğinde inovasyon ve iş dünyasındaki ölçümüyle ilgili öncü bir çalışma ortaya koyarak önemli bir adım atmış. Bu arada konuyla ilgili veri toplamanın ve değerlendirmenin ne kadar zor olduğunu sanırım hepimiz değişik açılarıyla tahmin etmekte güçlük çekmeyiz.

Araştırma İstanbul Ticaret Odası tarafında bazı idari sorunlar nedeniyle hemen yayınlanamamış olsa da güncellemeler devam etmiş ve “Firmaların AR-GE ve İnovasyon Performansının Stratejik Analizi” okurla buluşmuş. Bu son cümleyi ve “okurla buluşma” vurgusunu inanmasam da, içtenlikle yazdım.  Buluşmasına katkı sağlamak istiyorum.

Anlaşılması, inovasyon kadar zor konulardan bir diğeri de Ar-Ge! Ar-Ge, inovatif, yaratıcı ve sistematik çalışmalar bütünü. Bilimsel, teknolojik, özgün ve uygulanabilir hedeflere ulaşmanın yol haritası. Ve dahası var… Türkiye, son yıllarda yakaladığı olumlu büyüme trendine rağmen potansiyelinin çok altında. Nedenleri arasında  inovasyon başı çekiyor.

Türkiye’nin toplam 13,62 milyar TL Ar-Ge harcaması (2012) bulunuyor. Ar-Ge, ABD’de Türkiye’nin yaklaşık 48 katı, Çin’de ise yaklaşık 20 katı… Neden? Çünkü; Türkiye’de Ar-Ge harcamaları firmaların performanslarını kısa vadede etkilemiyor, şirket karlılığına direkt olarak yansımıyor. Ar-Ge yatırımlarının sonuçları ancak uzun vadede ortaya çıkıyor. Reel sektör, uzun vadeli stratejilere odaklanmıyor. Kaldı ki, kamu da AR-GE ve inovasyona yönelik destek konusunda yetersiz, isteksiz, hatta bilinçsiz.

İnovasyon konusunda merak ettiğim konuların başında inovasyonu; mal, mülk, makina, yüzölçümü, adet, üretim, kar, ciro gibi ölçebilir miyiz? Mümkünse nasıl ölçeceğiz? İnovasyon değerlemesi yapılabiliyor mu? Kısacası, inovasyon şarkısı söyleyenler arasında kuru ve yaşlar nasıl ayıklanacak…

Aras ve ekibin araştırması ipucu veriyor; inovasyon faaliyetlerinin ölçümünün zorluklarına rağmen, bu faaliyetlerle ilgili tarafsız ölçümlerin yapılabilmesi için belli göstergeler kullanılabiliyor. İnovasyon ile ilgili ölçümleri, toplam biçiminde ifade edilen göstergeler ve parasallaştırma diye iki ayrı şekilde yapabiliyorlar. İlkinde birkaç gösterge değer toplam inovasyon puanı oluşturmak için bir araya getiriliyor, diğerinde inovasyon faaliyetlerinin dolar olarak değeri ölçülüyor. Farklı çalışmalarda, inovasyon göstergesi olarak; patent tescil sayıları, Ar-Ge harcama miktarı veya toplam maliyetler içindeki payı ve Ar-Ge bölümünde istihdam edilen personel sayısı kullanılıyor.

Türkiye yeni ürün yaratmada görece güçlü fakat eğitimde zayıf. 142 ülkenin verileri değerlendirildiğinde, ülkelerin gelişmişlik düzeyi arttıkça, küresel inovasyon endeksindeki yerlerinin de yükseldiği gözleniyor.

TÜBİTAK Ulusal Yenilik Sistemi 2023 Hedefleri Raporu’nda 2023 yılında Ar-Ge harcamasının GSYİH içindeki payının % 1,82 olacağı öngörülmüş. Türkiye, İnovasyon Puan Cetveli’nde, “iddiasız yenilikçiler” (modest innovators) grubunda yer alıyor. AB ortalamasının oldukça altında olan ülkelerin yer aldığı bu grupta Bulgaristan, Letonya, Litvanya ve Türkiye sıralamanın en sonundaki ülkelerinden biri. Raporda Türkiye’nin 2013’te, diğer inovasyon faaliyeti düzeyini çok az oranda iyileştirdiği belirtiliyor. Avrupa İnovasyon Birliği Raporu’nda, Türkiye’nin, diğer ülkelere göre üstün olduğu alanlar arasında; açık, mükemmel ve cazip araştırma sistemleri, finansman ve destekler, inovasyon yapan kurumların sayısı ve ekonomik etkileri sıralanıyor.

Türkiye’nin inovasyon performansında, diğer ülkelere göre zayıf olduğu alanlar; insan kaynakları, firmaların yatırımları ve fikri varlıklar. Daha ne olsun?…

Analiz sonuçlarına göre,

  1. Ar-Ge harcamalarının firmalarda olumlu etkilerinin görülmesi için zamana ihtiyaç var.
  2. Özel sektör hemen sonuç beklemeyip, uzun vadeli stratejilere odaklanıp hareket etmeli.
  3. İnovatif faaliyetler finansal ihtiyacı gerektiriyor, yeni finansman yöntemleri geliştirilmeli.
  4. İnovasyon bir kurum kültürü olarak benimsenmeli.
  5. Tam da bu nedenle, bu vizyona sahip yöneticilerin varlığı gerekiyor.

 

 

 

 

KUTU

 

GİRDİDE DÜŞÜK, ÇIKTIDA DAHA İYİ

Başlığı okudunuz, Türk mucizesi dedikleri şey bu olsa gerek. Fizik kurallarına falan karşı! İnovasyon girdisi zayıf, çıktısı daha kuvvetli…

Önce dünyada inovasyon göstergelerini yorumlarken genel kabul görmüş kurum ve çalışmaları anımsayalım; Küresel İnovasyon Endeksi (Global Innovation Index), Avrupa Birliği – İnovasyon Birliği Çalışması (European UnionUnion Scoreboard Index), İnovasyon Kapasitesi Endeksi (Innovation Capacity Index), Küresel Rekabetçilik Raporu (The Global Competitiveness Report) Türkiye’de TÜBİTAK ve TÜİK gibi kurumlar inovasyon değerlemesi yapıyor.

Küresel İnovasyon Endeksi Raporu (2013), 142 ülke verisinin sonuçlarına göre oluşturulmuş. 2013 yılında, ilk sırada yer alan ülke 66,59 puan ile İsviçre olurken, 142 ülke arasında en sonda yer alan ülke ise Yemen. Türkiye ise, 34,10 puan ile 74. sırada. Türkiye; Peru ve Endonezya gibi ülkelerin önünde, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), İtalya, Suudi Arabistan, Yunanistan ve Uruguay gibi ülkelerin gerisinde. İnovasyon girdileri ile çıktıları arasındaki endeks değerindeki sıralamaya bakıldığında, Türkiye inovasyon çıktı bileşenlerinde, inovasyon girdi bileşenlerine göre daha güçlü. 142 ülke içerisinde, inovasyon girdilerine göre 81. sıradayken, bilimsel ve yaratıcı inovasyon çıktılarına göre ise 53. sırada yer alıyor.

 

YAYIN BİLGİSİ

“Firmaların AR-GE ve İnovasyon Performansının Stratejik Analizi”

Altı bölümden oluşan çalışmanın birinci bölümünde, inovasyon ile ilgili temel kavramlar, ikinci bölümünde; ülkemizde Ar-Ge faaliyetlerinin gelişimi, Ar-Ge harcamasının çıktıları olarak kabul edilen patent, faydalı model gibi tescil yoluyla elde edilen kazanımların yıllara göre dağılımları, üçüncü bölümde; firma ölçeği, sektörel farklılaşma, yabancı sermayenin varlığı, halka açık olma gibi inovasyonu etkileyen faktörler literatürden örnekler, dördüncü bölümünde; dünyada inovasyon ile ilgili oluşturulmuş endeks ve raporlar açıklanarak, Türkiye’nin sıralamadaki yeri ve dünya ülkelerinin patent başvurularındaki durumu ve Türkiye’de Ar-Ge harcamasının yıllara ve bölgelere göre durumu, beşinci bölümde; reel sektörde faaliyet gösteren işletmelerde Ar-Ge harcamalarının bir sonraki yılın karlılığı ve piyasa değerini etkileyip etkilemediği, altıncı bölümünde; araştırma sonuçları ile yapılan mülakat ve analizler sonucunda elde edilen bulgular ışığında, Türkiye’nin Ar-Ge ve inovasyon performansının stratejik analizi, temel sorunlar, avantajlar ve dezavantajlar değerlendirilerek tespitler yapılmış ve çözüm önerileri aktarılıyor.

 

 

 

 

Güler Aras kimdir?

Yıldız Teknik Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü Finans Ana Bilim Dalında öğretim üyesi ve “Finans, Kurumsal Yönetim ve Sürdürülebilirlik Araştırma ve Uygulama Merkezi” Direktörü görevini sürdürmektedir. DeMontfort Üniversitesi’nde (İngiltere) misafir öğretim üyeliği yapan Aras, uluslararası araştırma projeleri yürütmektedir.

Güler Aras, 2014 yılı itibarıyla Georgetown University McDonough School Business Center for Financial Market and Policy’de misafir öğretim üyeliği görevini de üstlenmiştir.

Paylaş

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir