B planınız var mı? Alternatifleriniz hazır mı?

İlginç bir forum sorusuyla karşınızdayım bu hafta. Övünmek gibi olmasın ama forum sorularımız genellikle birbirinden ilginç oluyor. ‘B planınız var mı’ diye sorduk. Neden mi? Basit, biliyorum ki YOK!

Hani sizin yok, benim çok mu var?

Bırakın Allah aşkına…

Hem sizin olmayıp benim olması neye yarar ki…

Bakın ben bu soruyu neden sormak istedim. Üstelik de bile bile.

Yazılarımda genellikle Türkiye’yi Türk insanından, kurumları çalışanından, anneyi çocuğundan, kadını erkekten ayırmıyorum. Çünkü bunların hepsi bir bütün. Orkestrada kemanı diğer enstrümanlardan ayırabilir misiniz, anlamı var mı?

Sizce bizim B planımız olsaydı, AB karşısındaki Türkiye bugünkü gibi bir manzara çizer miydi?

Sizce bizim B planımız olsaydı bugün işsiz olanların sayısı bu kadar yüksek olur muydu? Haydi onu bırakın, bizim B planımız olsaydı acaba işsiz + çalışan+ çalışmaya aday kalitemiz bu kadar düşük olur muydu…

“B planına sahip olmak” bazı arkadaşlarımıza kötü bir şey gibi gelmiş. Bunu sezebiliyorum. “Yani bu kadar mı çok alternatif düşünülür canım, sanki ikiyüzlülük gibi bir şey bu…” demişler içlerinden ama çok da itiraf etmemişler. Önemli bir bölüm her zaman olduğu gibi “Yok ablacım, nasıl olsun…” demiş. Onlar kaderci. Bir küçük grup da “olmalı” diye ısrar etmiş. Ben de onların tarafındayım, Türkiye duy sesimizi!

Herkesin görüşüne saygı duymak gerek. Ama bu inandıklarımızı açıklamak ve nedenlerini ortaya koymaya engel olmamalı.

B planına sahip olmak demek çaresiz kalmamak demek. B planına sahip olmak demek, eğitim demek. Şu eğitim meselesine de küçük bir parantez açalım, ne eğitimliler gördüm, okuduğunu anlamaz, anladığını anlatamaz; ne formatlı eğitimsizler gördüm değil B planı C, D, F planlarıyla karşıma çıkan.

Ahmet Zorlu, Zorlu Holding’in patronu. Türkiye’nin son döneminde parlayan yıldızı. Ahmet Zorlu Sorbonne, Harvard, Kelogg mezunu değil. Kendi deyimiyle Hayat Üniversitesi mezunu. İyi, çabuk, kaliteli öğrenen biri. B planıyla yetinmek şöyle dursun Z planı dahi yapabiliyor. Aklıma ilk gelen örnek olduğu için veriyorum.

Klasik örnektir. Vehbi Koç… Hayatını okuyanlarınız, hakkında çıkan haberlere göz atanlarınız mutlaka vardır. İşin magazin yönünü bir kenara bırakın, altında yatan bireye ve eylemlerine odaklanın. Göreceksiniz, o günün koşullarında dahi B değil Z planıyla çalışmış/yaşamış.

B planı yapmak sıkıcı biliyorum. Bu konuda fikir beyan edenlere de katılıyorum. Hayatı geldiği gibi yaşa. Doğrusu ya, kulağıma çok hoş geliyor. Kalbim de isteyebilir. Ama nedense kalbimle beynim aynı noktada buluşmuyor. Bir yanlışlık var. Ben geldiği gibi yaşayayım, zaten benim ülkemde her gün geldiği gibi gidiyor. Bu, sonbaharda rüzgara kapılmış yaprak gibi olmaya benziyor. Beni korkutuyor açıkcası.

B planı olmak cesaret işidir. Planlamak işidir. Çünkü B planı yapanlar kendileriyle yüzleşirler. B planına sahip olmak demek A planının işe yaramadığını görmek, teşhis etmek ve kabul etmek demektir. Hayal kırıklıklarını bir kenara bırakıp, gelecek ve farklı bir projeye odaklanmak demektir. Yapabilmek ise yazmak kadar kolay değil ne yazık ki.

Herkesin B planı olabilir. Küçücük kızınızın da… Öğretmek mümkün. Biz kızımla bundan iki gün önce seçmeli dersimiz üzerinde karar vermek zorunda kaldık. Seçmeli dersler nedense zorunlu derslerden daha çok ilgi görüyor çünkü onlar eğlenceli. Herkes belli konuların üzerine yığıldığı için seçmeli dersin sizi seçmemesi gibi bir durum da oluyormuş. Ne yapacağız,  oturup ağlayacak halimiz yok. Kızıma üç seçenek belirlemelisini söyledim. İlk tercihi ikinci ve üçüncü… Takdir edersiniz ki müthiş bir B planı çalışması değil. Anlatmak istediğim herkesin her koşulda B planı olmalı. Yoksa sudan çıkmış balığa dönersiniz.

İyi bir işiniz iyi bir işyeriniz var  diyelim… Gelen soruların bazıları da bu yönde. “Benim yine bir B planım olmak zorunda mı?” Bana kalırsa olmak zorunda. ‘İşim iyi, gelirim iyi o zaman ben hayatımdan memnunum, patates çuvalı gibi oturayım’ diyemezsiniz. Ya da tam tersine ‘İşim iyi, gelirim iyi aman yarın bozulursa diye hemen planlar kurayım’ demeye de gerek yok. B planlarınızı çok somut parçacıklara bölmek zorunda değilsiniz. Kendinizi bölsenize… B planı sizsiniz. Örneğin yeni bir eğitim, farklı bir alanda kendini geliştirme…

Forumlar sizin köşeniz. Benim kısa bir görüş belirtme alanım olmalı. Siz, sizleri okumalısınız değil mi?…

 

“B PLANIM YOK” DİYENLER

√ Bence bizdeki tek sorun, henüz bir B planımızın olmayışı ve bunu hiçbir zaman öğrenmemiş olmamız. Son anda alternatif üretiyoruz ama ya stres… Stres olunca da bu B planı hiçbir işe yaramıyor!

√ İnsan yaşayış tarzına göre şekilleniyor. Hayatın içinde kaybolmuş insanların ne kadar B planı olabilir? Devlet, liseler gibi kişisel gelişim okulları açamaz mı? Kişisel gelişimlerini tamamlamış insanlar, evreni değiştirebilirlerken bizim B planımız nasıl olsun?

√ Türkiye şartlarında, bana göre bir Batı felsefesi olan B planından söz etmek biraz zor. Böyle şeyler Türk insanına uymaz. Ben mezun olduktan sonra telekomünikasyon sektörüne girdiğimde birkaç alternatif planım vardı. Ama krizden sonra hiç alakasız bir sektörde, enerji sektöründe çalışmaya başladım. Hem de hiçbir alternatif planımda olmadığı halde. Ama şu an çok mutluyum, iyi ki bu sektörde çalışıyorum diyorum.

√ Yüksek lisans yaptım. 8 yıl fona devredilen bir bankada, 2,5 yıl matbaa sektöründe bir firmada çalıştıktan sonra B planım yok. Sizce olmalı mı? B planı neleri içermeli? Ha bugün ha yarın B planı uygulayacağım diyerek, bankada müşteri portföyümü oluştursa mıydım? Matbaacının müşteri listelerini alıp, ikame edilebilen veya yardımcı ürünleri mi pazarlamaya çalışsaydım? B planı için işletmede kişisel eğitimi artırmak için (zaman kazanmak için), üzerime yıkılan operasyonel işleri sallasa mıydım? Bu durumda yöneticilerinizin gözünde, verimsiz, performansı düşük personel olmaz mıydınız? Her iş yerinde uygulanabilecek B planını, kişisel başarılar ile firmanın makro bakış açısını nasıl eşleştirir, nasıl uyum içerisinde uygularsınız?

√ Yaptığınız işin alternatifi olması işinize yarayabilir, ama bence bazı şeylerin de alternatifi yoktur. Ya hazırladığınız şey olur ya da olmaz. Bana kalırsa hayatta alternatifi olmayan bu durumlar diğerlerine oranla çok daha sık görülüyor. Bu durumda zaman ve emek harcayıp hazırladığınız B planlarını çöpe atmanız gerekiyor.

“NE GEREK VAR” DİYENLER

√ Ben yumurta kapıya gelmeden hiçbir şey yapmayanlardanım. Çevremde de yanında her an her duruma uygun B, C, D planları olan insanlar yok. Bir kere her an her şey değiştiğine göre alternatifleriniz de değişebilir. Bence gerektiğinde alternatif üretmek zaman kaybını engeller.

√ Yaratıcı insanların alternatif planlar üretmesine gerek olduğunu sanmıyorum. Bence kendine güvenen kişiler B planı yapmaya gereksinim duymazlar.

√ Zeki olmayan ve kararsız insanların B planı olmuyor. Toplumun da ortak zeka ve ortak amacı var olsa da pratik gerekiyor.

“B PLANIM VAR” DİYENLER 

√ Benim mutlaka bir B, C, D planım olur. Tek sorunum benim dışımdakilerin bu tarz planlara sahip olmamaları nedeniyle oluşan kaoslara ortak olmak zorunda kalmam.

√ B planlarım her konuda vardır. Gerek iş yaşantımda gerekse özel yaşantımda her zaman temkinli davranırım. Aldığım bu tedbirlerin başında yapacağım işi ertelememek ve bu işin yapılması için başkasına güvenmemek gelir. Bunlar belki B planı sayılmaz ama en azından durumun kontrolünün biraz daha benim elimde olmasını sağlıyor.

√ Benim hep bir B planım olmuştur. Eğer A planınız işlemezse, insanların önüne hemen bir B planı sürebilmek hem sizi zeki gösterir, hem de yaptığınız işi ne kadar ciddiye aldığınızı belli eder. Durum böyle olunca ben her zaman cebimde alternatif planı olanlardanım.

“ALTERNATİFİM SPONTANE GELİŞİYOR” DİYENLER

√ Hayat sürprizlerle dolu olduğuna göre her zaman başka bir yol vardır diye düşünüyorum. Bazen bu değişimleri öngörerek hazırda bir B planı tutmak işimizi kolaylaştırabilir. Ama benim alternatiflerim çoğu kez spontane gelişiyor.

“B PLANI GEREKLİDİR” DİYENLER

√ Hayat sürekli karşımıza yeni şeyler sunuyor. Tam aldığınız kararı uygulayacakken birden her şey değişiveriyor. Bu durumlara hazırlıklı olmak ve bir B planı geliştirmek her zaman gerekir. Ama yaptığınız bu B planının da yeni gelişen duruma uygun olup olmayacağını nasıl bilebilirsiniz ki?

√ Bence her konuda bir alternatife sahip olmak, yaptığınız şey hakkında alacağınız olumsuz eleştirilerin sayısını azaltacaktır. İnsanın kariyer planlaması yaparken bile ufkunu açık tutup önüne gelen şansları değerlendirmesinin bile bir B planı uygulaması olduğuna inanıyorum. Her konuda alternatiflerinizin olması ve bunları değerlendirmede cesur davranmanız, bence önünüze çıkan şansları kaçırmamanızı sağlayacaktır.

“B PLANI İŞE YARAMAZ” DİYENLER

√ Ben önceden hazırlanan B planlarının hiçbir zaman koşul için uygun sonuçlar yaratabileceğine inanmıyorum. Ama bu hazırladığınız evrakın üzerinde çay döküldüğünde bir kopyasının olmaması anlamında değil. Demek istediğim bunlar alınan önlemler, ama evrak kabul edilmezse diye ikinci bir taslak hazırlamanın gereksiz olduğu. Eğer kabul edilmezse edilmeme nedenine göre ikinci bir taslak hazırlamanın daha etkin olabileceğini düşünüyorum. Çünkü bence önceden yapılan B planları, işlemeyen A planının eksikliklerini içeremez.

“B PLANI ZAMANSIZLIKTAN YARATILAMIYOR” DİYENLER 

Ben bunların Türklere özgü bir davranış sistemi olduğunu düşünmüyorum. Alternatif yaratmak seçenekleri arttırdığı için kaygıyı azaltabilir. Ama çoğunlukla bu alternatifleri üretmek için zaman bulunamadığına inanıyorum. Siz zaten bir işi zar zor yetiştirmeye çalışırken, bir de işin aynısından ona alternatif bir şeyler hazırlamaya vakit bulabiliyor musunuz? Örneğin yazdığınız bu yazı beğenilmezse diye hazırda bir ikinci yazınız oluyor mu?

SORU SORANLAR

– B planı oluşturmak için çok farklı mı düşünmek gerekir, yoksa eldeki mevcut veriler yeterli midir?

– B planı öncesinde, A planının daha ayrıntılı bir şekilde gereklerini yaptık mı? Yoksa hala anın ve durumun gereğini oynamaya devamı mı edeceğiz?

– Profesyonellerin B planı ve alternatifleri etik olarak nasıl olmalıdır?

– Bir işyerinde mutlu olarak da çalışırken B planı hazırda tutulmalı mıyım? Bu nasıl gerçekleştirilmeli CV mi göndermeli, etrafa haber mi vermeli? Ne yapmalı?

SON YANITLAR

B planları ve B planlarını oluşturanlar uzaylı değiller. Biziz. Çok farklı düşünmek yerine kendiniz için iyiyi düşünmeniz gerekiyor diye yanıt vermem daha doğru. Bu iyinin içinde şu sorular da olmalı;

Ben ne istiyorum?

Ben ne yapabilirim?

Ben nereye doğru yol almalıyım?

Çevremde neler oluyor?

Zamanım doğru mu?

B planı A planına alternatiftir unutmayın. A aslında düşündüğümüz ya da birilerinin bizim için düşündüğü ideal plandır. Ama işe yaramadığı zamanlar olur. A’yı sonuna kadar tüketmenizi öneririm. Ama olmadığında, işe yaramadığında oturup ağlamanızı, çaresizlik içinde kıvranmanızı önermediğimi biliyorsunuz.

B planı dendiğinde profesyonel hayatta çalışanın gizli gizli iş araması anlaşılıyor olsa gerek. Etik, bir insanın içinde ya vardır ya yoktur. Yarım etik olmuyor. B planı sizin birine kazık atmanız demek değil, unutmayın. Hayatı daha kaliteli, daha olumlu ve ılımlı yaşabilmeniz için geliştirdiğiniz planlar bunlar. İster istemez işten kovulursam endişeleriyle B planlarını birleştirdiğinizin farkındayım, ancak B planı yalnızca alternatif iş arayışlarının etkin bir metodu değildir. B planını yalnızca iş bulmaya şartlamayın lütfen. B planıyla yaşamayı öğrenirseniz, göreceksiniz her konuda A’lar ile B’ler olacak. Rahat edeceksiniz. Buna reaktif değil, proaktif olmak da denebilir.

Sağa sola CV göndermenize gerek yok. Kendinizi tanımaya, sektörünüzü, işinizi, rakiplerinizi, sevdiklerinizi ve istediklerinizi tanımaya ve tarif etmeye çalışın.

B planını kendisini tanıyan ve seven insanlar yapabilir.

Paylaş

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir