Gazetecilikte bir devir kapandı, çünkü Amerikalı Beyaz Saray muhabiri Helen Thomas hayata veda etti. Soru soran gazeteci öldü. “Teşekkürler Bay Başkan” tarih oldu. Meğerse tarih de yazmış.
Neden mi bir devir kapandı?
Ölene kadar muhabir olmak, bir konuda uzman gazeteci olmak, ölene kadar çalışmak, cesur olmak, taraf tutmamak, habercilik yapmak, Beyaz Saray’a “embed” edilmek ama embed gazetecilik yapmamak, kolaycılığa kaçmamak, birinin adamı olmamak, konu mankeni gibi durmamak…
Uzatabiliriz, aslında özetle muhabir olmanın özü, soru sormak! Üzülerek bugün olmayanlar diyebiliyorum! Yalnızca Türk basının değil dünya medyasının özlemle andığı özellikler.
Medya hızla kabuk değiştirirken, gazetecilik okullarında öğretilenler de hızla geçersiz kalıyor, tabii ki unutuluyor. Bu yüzden Thomas’ın ölümü ses getirmeli.
Geçtiğimiz hafta sonu hayata veda eden muhabir Thomas’la ilgili yabancı basında çok yazıldı çizildi. Meraklısı mutlaka okudu. Haberi biraz daha genel toparlayıp, kaçıranların dikkatine sunmayı görev bildim.
Liderler karşısında titreyen ve çanak soru sormak için yanıp tutuşan sözde gazetecilere mesleklerinin tanımını ve görev tariflerini yapmak için küçük bir hatırlatma yapmak, bu vesileyle muhabirliğin onurlu bir meslek olan gazeteciliğin temeli olduğunu yine yeniden yazmak anlamlı olur mu?…
İletişim sektörü 20’nci yüzyılda birçok devrime tanıklık etti. Bu devrimlere, ikamet ettiği başkent, mesleği, bulunduğu bina, yaptığı görev gereği 50 yıla yakın muhabirlik yapan 92’lik Beyaz Saraylı gazeteci Helen Thomas birebir şahitlik etti.
Gazetecilik mesleğinde Thomas’ı, meslektaşlarından ayıran ilginç bir yönü oldu. John F. Kennedy’den Barack Obama’ya kadar toplam 10 ABD Başkanı’nı yakından izledi. Soru sordu, sıkıştırdı, haber atlattı… Üstelik bu isimlerin hepsine soğuk terler döktürmeyi başaracak kadar cesur gazetecilik yaptı.
Dünya basını ve TV izleyenleri Thomas’ı, Amerikan Başkanı George W. Bush’a yönelttiği “Irak’ı işgal ederek binlerce Iraklının ve Amerikalının ölümüne, birçoğunun da yaralanmasına neden oldunuz. Savaşa girme nedenlerinizin hiçbirinin gerçek olmadığı anlaşıldı. Peki, gerçekten, neden savaş istediniz?” sorusuyla tanıyor. Thomas’ın geçmişi bunun gibi birçok sivri çıkışla dolu olmasına rağmen, bu durum kariyerinde başarılı olmasına engel olmadı.
United Press International’ın ilk kadın Beyaz Saray büro şefi olan Thomas, ofiste ayak işlerini yaparak başladığı mesleğinden, 2010 yılında İsrail-Filistin savaşı konusunda yaptığı açıklamalar nedeniyle uzaklaştırıldı. Thomas gazetecilikte aykırı bir ekolü temsil ediyordu. Cesur, provokatif ve yansız sorular sorarak da liderlerin dünyasında yer edinebileceğini gösterdi. Pek çok kişi onun başarısını, kariyerini tek bir hükümetin varlığına bağlanmadan gazetecilik yapabilmesine bağladı. Thomas’tan geriyeyse, en yaşlı muhabir olması nedeniyle Beyaz Saray’daki basın toplantılarının kapanışına damga vuran kapanış cümlesi: “Teşekkürler Bay Başkan” sözü kaldı.