Bir İletişim Fiyaskosu: Domuz Gribi

Gazetelerin hepsi sağlık bakanlığının yan kuruluşu gibi. Tabii verilen bilgilerin niteliğine sakın aldanmayın. Domuz gribi uzmanı gazetecilerimiz cabası. Domuz gribini ele almayan bir program düşünülemiyor. Hiç önemli değil, programın türü ekonomi olabilir, siyaset olabilir ya da magazin. Domuz gribini konu almayanı vuruyorlar. Akıllı arkadaşlarımız rating uğruna, bilmedikleri konularda saçma sapan sorular sorup ne öğreniyor ne öğretiyor ne de haber veriyorlar…

İletişimin teknolojik ilerlemelerle bugün geldiği nokta medyanın bir aktör gibi olayları yönlendirmesini sağlıyor. Gündelik olaylarda da dünyayı etkileyen vak’alarda da böyle. Nisan ayının sonlarında hızla yayılan domuz gribi haberleri hem haber kapsamının seviyesine hem de onun aktarılış şekline göre medyaya nasıl yansıdı?

Salgının Meksika’da gizemli bir solunum hastalığından ortaya çıkması, basında 40 yıl sonra ilk kez evrensel bir grip tehdidi ifadesiyle yer buldu. Nisan 27-Mayıs 3 haftasında, grip hikayesi, haftanın en çok haber yapılan olayı olarak küresel medyasının 3’te birini kapsadı. Ocak 2007’den bu yana Amerikan medyasında sağlıkla ilişkili bir haberin 1 numaralı haber olarak yayınlandığı ikinci vak’a…

Virüsün yayılımının tespit edilmesinden, hükümetlerin bu duruma tepkilerine, medyanın duruma fazla hassasiyet gösterdiği düşüncelerine kadar durum pek çok açıdan basın tarafından ele alındı. Bunun ekonomik krizi unutturmak için yeni bir gündem olduğunu ya da tüm dünyanın sonunu getirecek kıyamet alametlerinin gerçekleştiğini savunanlar da oldu.

Herkesin domuz gribi farklı

Merkezi ABD’de bulunan Pew Araştırma Merkezi, farklı ülkelerdeki medya gruplarına sorular yönelterek durumu inceledi. Sonuca bakacak olursak ABD’de yapılan haberlerde domuz gribi doğal bir durummuş gibi aktarılıyor ve etrafı telaşlandıracak nitelikte değil.

Garip olan durum ise şu: ABD’de konunun abartılı işlendiğinden şikayet edilse de bu ülkede kesinleşmiş vak’alarla kıyaslandığında çıkan haber seviyesi orta düzeyde. Oysa Çin, en az kesinleşmiş vak’ası olan ABD’yle eşit. SARS’ın Çin’in başını ağrıtmış olması etkili olabilir.

İnsanların büyük bir çoğunluğu salgınla ilgili haber alırken televizyon haberlerinden yararlanıyor. Örneğin ABD’de yerel televizyonların haber merkezleri (yüzde 69) birinci tercihken, bunları kablo TV ağları (yüzde 63) izlemiş.
İnternetin gazeteler ve televizyonlar karşısında yükselişi bu konuda kendisini özellikle gösteriyor. Salgının ilerleyen safhalarında bireyler, kaynak interneti yüzde 49 oranında kullanmaya başlamış. Yüzde 25’lik bir kesim birincil haber alma araçlarının internet olduğunu söylüyor.

Google ilk tercih

İnternette birçok sağlık sitesi var. İnternet servisleri üzerine araştırmalar yapan ComScore, Inc.’in Eylül 2008’de yaptığı bir inceleme sağlık web sitesi kategorisinin yüzde 21 arttığını gösteriyor. Bu rakam internet kullanımındaki artışın dört katı.

Sağlık siteleri bu kadar artsa da domuz gribiyle ilgili bilgi alma konusunda birinci tercih Google aramaları. Bu anlamda da Google internetin en popüler sağlık sitesi gibi. Çünkü bu yolla virüs ve hastalıkla ilgili çok geniş bir bilgiye ulaşılabiliyor. İnsanlar ilk hedef olarak bildikleri bir sağlık sitesinden ziyade arama motorlarına yöneliyorlar.

İnternet kullanıcılarının Google’da “domuz gribi”ni aradıktan sonra tıkladıkları web siteleri şöyle:

1. www.cdc.gov (ABD’nin hastalık kontrolü ve önlenmesi için çalışan kurumu)
2. www.wikipedia.org
3. News.google.com
4. News.yahoo.com
5. www.myspace.com
6. www.cnn.com
7. www.yahoo.com
8. www.pandemicflu.gov (ABD hükümetinin grip salgınları ile ilgili bilgilendirme sitesi)
9. www.facebook.com
10. www.who.int (Dünya Sağlık Örgütü’nün web sitesi)

Google’da yapılan aramalara bakıldığında da domuz gribi krizinin yükseldiği 26 Nisan-3 Mayıs arasında Domuz gribi, aramalarda aynı dönemde iflas eden Chrysler’i açık ara geçmiş.

Diğer ilginç bir konu da hükümetlerin kendi mecralarını kullanmamaları. Sağlık Bakanlıkları bizde de olduğu gibi bireylerin başvuru kaynağı değil. Nedeni basit, yeterli bilgi, güncel bilgi, okunabilir bilgi, çarpıcı bilgi, ilginç bilgi yok. Neden çünkü iletişim hala hükümetlerin ve bürokrasinin damarlarında dolaşan kan değil. Böyle bir fırsat kaçar mı sorarım size? Sağlık Bakanı olacaksın, Sağlık Bakanlığı olacaksın ve kendini ifade edebilmek için başka mecralardan medet umacaksın?

Onları da kullan. Kullanma diyen yok ama nerede senin iletişim kanalın, nerede senin online dijital platformun, nerede senin açıklayıcı öğretici videoların, nerede senin her gün eklediğin güncel haberlerin.

Zahmetli mi? Eee tabii. İletişimi gerçekten yapacaksan kolay değil. Ama öbür türlüsünde uzman olmayan muhabir ya da editöre anlatacak öğreteceksin, o istediği yeri alacak engel olamayacaksın. Senin amacın farklı, onun amacı farklı.

Onun derdi çok satmak, senin derdin çok sayıda ve iyi anlaşılmak. Bir yerde buluştuğunuzu sanıyorsunuz ama yanılıyorsunuz. Çünkü onlar senin için birinci sırada yer alması gereken kaliteye bakmaz. Öncelik ve önemli ajandanız farklı.

İletişim sanattır, uzmanı tarafından yapılmalıdır. Herkes her yerde konuştuğu zaman iletişim kurmanız mümkün değildir.

Paylaş

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir