Günlerdir batan gemideki mürettebat, altın madeninde göçükte kalan işçileri konuşuyoruz. Ondan üç beş gün önce Türkiye’nin neredeyse üçte birini yutan depremde yitirdiklerimizi andık. İnsan hayatının hiç para etmediği bir devir. Her gün ya bir kutlu gün ya bir kaybın yıl dönümü. Psikolojimizin sağlam kalması gerçekçi değil. Metrikler yalnızca iyi ile kötü, güzel ile çirkin arasında. Bir renk görmeyi bıraktım, gri yok.
Kimiz biz, bu yerküredeki değerimiz ne diye sorar mısınız kendinize? Çekinmeyin, tarif etmeye çalışın alt alta yazacak bir ortak payda bulabilecek misiniz? Denemeyi birlikte yapalım mı;
Yerli uçağımız göklerde… yerli otomobil sokaklarda, bir ayağımız uzayda… ağzımız kulaklarımızda. Mucize! Bir nevi küreseliz biz. Toprak altı zenginiyiz! İlk medeniyetler bizim topraklarda… Maden şirketinin yabancı yöneticisi ne güzel söylemiş, “…biz altın çıkardık onlara siyanür kaldı…” en yüksek siyanür değeri olan topraklar da bizim(!).
Dolaşım serbest ama…
Durmak yok denemeye devam; bir nevi küresel Türkiye’yi mal, insan, bilgi ve para dolaşımında tarifleyelim. Türk vatandaşı için Schengen Bölgesi, ABD, İngiltere gibi pek çok coğrafya girişte vize şartı arıyor. Vizesi olanlar bile sınırdan geçerken Türk olduğu için, kenara çekilerek incelemeye tabi tutuluyor. Ama prensipte serbestçe dolaşıyoruz. Örneğin gidebilene Yunan Adaları bu yaz da vizesiz. Ayrıca daha birçok ülkeyle vizesiz seyahat anlaşmamız bulunuyor… Sorun şu ki, çoğunluğun koşarak gitmek istediği yerler değil bunlar. Fakat insan dolaşımında Türkiye’ye gelmek Türkiye’den gitmekten kolay. 2023 resmi rakamlarına göre 4 milyon göçmenle güzelce yaşıyoruz… Türk malları da prensipte serbest dolaşıyor. Türkiye, Gümrük Birliği üyesi (1996). AB’yle prensipte gümrüksüz ticaret yapılabiliyor. Kaldı ki birçok ülkeyle de serbest ticaret anlaşmasına sahip. Hijyen standartlarına, üretim kurallarına, karbon ayak izine vb uygun olan mallara dolaşım sorunsuz… domatesten cıvataya kural tanımayan mallarımız gümrüklerde çürüyor. Bilgi altyapımız kağıt üzerinde iyi. Turkcell için NewYork Borsası’nda GONG çaldığında ne gururlandık anımsayın… İnternet erişimi var mı var, hızı düşük, veri ne iniyor ne çıkıyor… Neredeyse herkesin iki telefonu var, susmadan konuşuyoruz… ülkede telefonun çekmediği yer de çok. Medya da var, serbest yasaklı olarak ikiye bölünüyor. 2023 Sınır Tanımayan Gazeteciler Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’nde Türkiye 149. sırada. (Kaynak: RSF, 2023) Ülkemizde birbirimize saygımız sonsuz, KVKK denen kişisel verileri koruma kanununu yerleştirdik. Gelin görün ki, bakkal bile TC kimlik sormadan satış yapmıyor. Bilgilerimiz serbestçe dolaşıyor, BTK, 2023 verilerine göre Türkiye, siber saldırılara karşı artan bir riskle karşı karşıya. Para da serbest. Parası olana dolaşım var, engel yok. Sorun şu ki, para yok.
Küresel köy
Küreselleşmeyi ortaya atan ilk kişiyi tek bir isimle tanımlamak zor, 1960’lı yıllarda Kanadalı sosyolog Marshall McLuhan artan entegrasyonu ”küresel köy” ifadesiyle tanımlamış. Öncesinde John Maynard Keynes, açık bir şekilde ifade etmemiş ama uluslararası ticaretin ve iş birliğinin önemini vurgulamış. Hatta Barışın Ekonomik Sonuçları adlı kitabında (1919) Londra’da yaşayan birinin sabah çayını yudumlarken, istediği ürünü, telefonla sipariş edebileceğini, hizmetin kapısına kadar da geleceğini yazmış. Keynes’in küreselleşme hayali insan, mal, bilgi ve paranın serbestçe dolaşacağını o zaman öngörmüş. Zaman zaman kör topal olsa da küresel bir köyde olduğumuz söylenebilir. Ne vizyon ama! Getir markamız gururumuz oldu.
Eksiler artıları götürüyor
DHL firması New York Üniversitesi (NYU) Stern ortak çalışması olan Küresel Tedarik Zinciri Endeksi 2023 verilerine baktım. Küresel tedarik zinciri performansı 2022’de bir önceki yıla göre azalmış. (2022’de 72,4 puan, 2021’de 75,1 puan) Küresel tedarik zinciri performansındaki düşüşün nedeni COVID-19 pandemisi, Ukrayna’daki savaş ve enflasyon… Bu rapor yayınlandığında Gazze’de savaş, Süveyş kanalında Huti tehlikesi ve günlük saldırıları bugünkü yoğunluğuna ulaşmamıştı… ticari gemiler Afrika burnunda geçiyor navlun yükseliyor, zaman uzuyor, malların fiyatı artıyor, hayat pahalılaşıyor.
DHL ve NYU Stern, 2017 yılından beri Küresel Tedarik Zinciri Endeksini yayınlıyor. Endeks, 70’ten fazla ülkeyi ve 20’den fazla sektörü kapsıyor, gümrükleme prosedürleri, altyapı, lojistik performansı ve teslimat süresi gibi faktörleri göz önünde bulunduruyor. Türkiye’nin performansı 70 ülke arasında (68,8 puan) 43’üncü sırada. En iyi performans gösterdiğimiz alan gümrükleme, en zayıf olduğumuz yer, altyapı. Bu rapora göre stratejik coğrafi konumumuz iyi, genç (?) ve dinamik (!) nüfusa bir ülkeyiz. Zaaflarımız yüksek enflasyon, işsizlik, hukuksuzluk, yolsuzluk, becerisiz olmak…
Beceriksiz olmayı ele alalım. 86 milyonuz. Yüzde 65’imiz 35 yaşın altı. Okur yazarlık oranı yüzde 99 fakat okuduğunu anlamıyor, dört işlem yapamıyor, muhakeme kabiliyeti zayıf. Genç ve dinamik gençlerimiz, işgücü piyasasının ihtiyaç duyduğu becerilere cevap veremiyor, teknik ve mesleki donanımdan yoksun. Mesleksiz ve işsiz. İşgücünün yüzde 25’i kayıt dışı ekonomide çalışıyor. Kadınların işgücüne katılım oranı %34. Türkiye, OECD ülkeleri arasında en düşük Ar-Ge yatırım oranlarından birine sahip. Özetle istatistiklerde göre okur yazar, gerçeklere göre cahil. Ve dünyanın dört bir yanına yayılmış üst düzey Türkleri de unutamam. Bu kadar çok başarılı Türk ihraç ettiğimiz bir başka dönem yok. Kaçarak uzaklaştılar. Bir nevi küresel!
Merdiven altı küreselleşme
Gün yüzündeki küreselleşmenin hakkını tam veremesek de karanlıkta kalan küreselleşmede iyiyiz. Buna merdiven altı diyorlar. Resmi ekonomi ve kayıtlı ticari faaliyetlerin dışında kalan, genellikle yasalara uyumsuz yollarla gerçekleşen küresel ekonomik faaliyetleri tanımlamak için kullanılıyor. Bu arada vergi yok, resmi kaydı yok. Mal, insan ve para dolaşımı kuvvetli. Bilgi ise akışkan.
Uluslararası Çalışma Örgütü’ne (ILO) göre, küresel olarak 2 milyardan fazla insan merdivenaltı ekonomide çalışıyor. Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Ofisi’ne (UNODC) göre, küresel kaçakçılık ticareti yılda 2 trilyon ABD dolarını aşıyor.
Merdivenaltı küreselleşmeyi ölçen tek bir endeks yok. Farklı göstergeleri kullanarak ülkeleri merdivenaltı küreselleşme açısından sıralayabiliyorlar. Gayri safi yurt içi hasıla (GSYH) oranına göre kayıt dışı ekonominin büyüklüğü, merdivenaltı küreselleşmenin önemli bir göstergesi. Kaçakçılık, insan ticareti, uyuşturucu ticareti ve kara para aklama gibi yasa dışı faaliyetlerin yaygınlığı da çocuk işçiliği, güvencesiz çalışma koşullarının yaygınlığı da merdivenaltı küreselleşmenin göstergelerinden.
Türkiye, merdivenaltı küreselleşme açısından farklı endekslerde farklı sıralamalarda. Örneğin: Basel Institute on Governance’ın 2022 Kayıt Dışı Ekonomi Endeksi’nde 54. sırada. Transparency International’ın 2022 Yolsuzluk Algısı Endeksi’nde 96.sırada. The Global Organized Crime Index 2020’de 77. sırada. Türkiye, OECD ülkeleri arasında en yüksek kayıt dışı ekonomi oranlarından birine sahip.
Bir ülke sizce ne zaman iflas eder, Merkez Bankası’nda döviz rezervi tükendiğinde mi, nitelikli insan kaynağı yetiştirmekte zorlandığında mı, etik değerlerini kaybetmeye başladığında mı, itibarını ve güvenini yitirdiğinde mi…