Yaprak Özer (Y.Ö): CEO kavramının çok da iyi anlaşılmadığını düşünüyorum yani
genel müdür diye gelmişti sonra birden CEO oldu. CEO ne yapar söyler misiniz?
Agah Ugur (A.U): CEO aslında hissedarlara karsı şirketin hedeflenen basarıya ulaşmasından
sorumlu birinci derecedeki kisi yani geminin kaptanı demek dogru olur diye düsünüyorum.
Y.Ö: Yapılan bir arastırmada ortaya söyle bir sonuç çıkmıs; CEO’lar kendilerini çok
yalnız hissediyorlarmıs. En tepe yalnız bir nokta mıdır?
A.U: Ben hiçbir zaman öyle hissetmedim çünkü çok yakın çalısma ortamı var Borusan
Grubu’nda. Hissedarlarımız isi direkt yönetmese bile ise çok sahip çıkar. Yönetim kurulu
baskanımız öyle, beraber çalıstıgımız mesai arkadaslarımız da. Hiyerarsik yapıdan ziyade bir
ekibin uzantısı gibi basarının ortakları gibi davranıyoruz, dolayısıyla bu benim için geçerli
degil.
Y.Ö: Siz ilk is görüsmenizi ne zaman yapmıstınız?
A.U: lk is görüsmemi zannediyorum mayıs 1980’de yaptım.
Y.Ö: Heyecanlı mıydınız?
A.U: Çok heyecanlıydım.
Y.Ö: Peki basarılı oldunuz mu? Taktik neydi ne uyguladınız?
A.U: Kendim oldum açıkçası.
Y.Ö: Daha az çalısıp daha çok üretmeye yönelik bir strateji var bütün dünya da belki bu
konuda bir seyler söylersiniz?
A.U: Bu çok dogru aslında Türkiye’nin istihdam sorununu çözen bir unsur degil maalesef
ama bizim gibi gruplar dünya ile rekabet ettigimiz sürece ki, etmek zorundayız, verimli olmak
ve müsterimize en yakın olmak zorundayız, dolayısıyla seçtigimiz is kollarını en verimli
olabilecek alanlardan seçiyoruz yani verimliligin öncelikli bir konu oldugu alandan seçiyoruz.
kincisi kendimizi iyilestirmek için çok çaba sarf ediyoruz. 2001’den beri 6 Sigma’yı
uyguluyoruz. Üç bin sekiz yüz kisiydik asagı yukarı 1998-99 yılında, grupta toplam sekiz yüz
kisi arttı.
Y.Ö: Özgeçmis yazarken mütevazı bir sekilde, “benim için maddiyet o kadar önemli
degil”. Bu söylenmeli mi?
A.U: Bence çok iyi olur öyle söylemesinde çünkü onun açısından baktıgınız zaman onun
önümüzdeki 3-5 ay için de veya 1 yıl içinde eline geçecek paranın en düsügü ile en yüksegi
arasında o kadar az fark var ki… Halbuki ilk adımı dogru yapması 10 -20 yıl sonrasının gelir
farkını ana unsurlarından biri olacak. Önce basarı için çalısması lazım insanların, para
yanında geliyor onun.
Y.Ö: Daha yolun basında gözüken gençlerin ben müdür olacagım, ben en tepeye
gidiyorum gibi kendilerine daha yolun basında hedef koymaları? Sizce olumlu bir
özellik mi?
A.U: Bence çok olumlu bir özellik ama bunun yanında olumsuz özellikleri daha var
gençlerin… Oraya yarın gitmek istiyorlar o mümkün degil tabii, sabırlı olmak lazım… s
yasamlarının her dakikasından fayda saglamaları, ögrenmeleri lazım… Öyle bir hedef koyup
onu unutmaları gerek aslında çünkü o hedefe ulasamıyor gibi bir duygu insanı çok rahatsız
ediyor. Hedefi koyun ama mutlaka sondan geri gitmek lazım.