Dünya üzerinde 4 milyar içerik üreticisi olduğu ifade ediliyor. Nüfusun yarısı! Her gün yaklaşık 200 milyar mesaj trafiği yaşanıyormuş… Hissenize düşenleri hayal edin, hangi birini (layığıyla) okuyabiliyor, okuduğunuzu aklınızda tutabiliyorsunuz…
Konsantrasyon zayıf
Dikkat eksikliği en büyük sorun. Kitap okumak, uzun ve nitelikli bir tartışmaya dahil olmak, bir işte çok iyi olmak artık neredeyse hayal. Bilim, insan beyninin aynı anda bir ya da bilemediniz iki iş yapmaya koşullu olduğunu gösteriyor. Buna karşın, ortalama zeka ve kabiliyette biri, aynı anda 6 – 7 işe soyunuyor. Çoğumuz aynı ana bir şey izleyip, diğer yandan mesajlaşıp, yeme içme atıştırma faaliyetini tamamlayıp, yanımızdakine laf yetiştirmeyi sığdırabilme kabiliyetine sahip değil miyiz… Bunları yaparken araç kullandığımızı, hatta makyaj yapmaya kalkıştığımızı, birine el salladığımızı, olmadı ayağımızla bir şeyi itip çektiğimizi… yalan mı, yapıyoruz!
MIT Profesörü Earl K. Miller, yürütücü beyin fonksiyonlarının nöral temelini, karmaşık zihinsel süreçleri kullanarak amaca yönelik davranışları gerçekleştirme becerisini inceliyor. Araştırma konuları çalışma belleği, dikkat, karar verme ve öğrenmeyi içeriyor.
Çalışmalarında hiçbir işi iyi yapamama, çok hata yapma, kalitesiz iş çıkartma, hatırlamama gibi çıktılarla ilgili bulgular da var. Dikkat eksikliği yüzünden meydana geldiğini anlayabiliyoruz.
Miller’ın çalışmalarını referans gösteren yeni bir kitap yayınlandı. Batı medyası çok ilgilendi Johann Haris imzalı “Stolen Focus; Why You Can’t Pay Attention” okuyanlar, suçluyu bulmaktan mutlu; çünkü yazar, dikkatimizi bizden çaldıklarını ifade ediyor. Suç bizde değil, onlarda!…
Toplumsal dikkat eksikliği
Sorun bireysel olduğunda yeteri kadar ciddiyken, toplumsal olduğundan kriz. Demokrasi krizi, ekonomik… sosyal kriz. Toplumlar da bireyler gibi ancak dikkatlerini verdiklerinde başarıya ulaşabiliyorlar. Başarı, bir konuya yoğunlaşma şartıyla mümkün. Yoğunlaşabilme, eğriyi doğrudan ayırabilmeyi sağlıyor. Şöyle bir çevrenize bakın bakalım bu gözlükle, neler fark edeceksiniz. Suçluyu bulursanız, paylaşın.
Seçim arifesindeki Türkiye’nin dikkat konusunda performansıyla ilgili ne düşünürsünüz bilemem ama topyekun batmış durmuyor muyuz? Yalan söyleyeni ayırabilmek, yönetici ve liderleri izleyip, kontrol edebilmek, vaatleri okumak değerlendirmek, tarihi anımsamak, olayların sebep sonuç ilişkilerini kurmak, idrak etmek, bilmek dikkatle alakalı. Bilgi yok; dikkat sıfır (!) sonun iyi olmasını diliyorum.
Bir kere yalan her zaman yalan
Çok iletişimin enteresan örnekleri var. Malum teknolojiyle iletişim çok çok kolay. Yalan! Yaygın ve ilginç bir örnek… Daha önceki iş deneyimi hakkında yalan beyanda bulunanlar toplumların geneline uyarlansa, neredeyse yarısı; yüzde 55.4. Detaylarını aşağıda bulacağınız çalışmada yetenekleri hakkında yalan beyan verenler yüzde 43.1, üniversite eğitimi hakkında yüzde 41, referanslarla ilgili yüzde 40.3, kişisel bilgiler yüzde 39.5… yalan söylemiş. CV’lerdeki bilgiler destansı.
Dikkatinizi çekti mi bilmem Amerikan Kongre üyesi Cumhuriyetçi George Santos’un CV’sinin neredeyse tamamının yalan olduğu ortaya çıktı. Kocaman bir politikacı, o yaparsa kimler ne yapar değil mi… İnkar etti, olmadı kabul etti, unutulur diye düşünmüş olmalı, pişkince yola devam etti.
Yalan endüstrisi
Yalanın ölçülmediği bir ülkenin vatandaşıyım, bizim temel iletişim metodumuz güvensizlik. “Gözlerimin içine bak” iyi bir test metodu.
Bu anketlere harcayacak bütçe ve dikkat bizde olmasa gerek, yerel sonuçlara ulaşamıyorum. İnsan her yerde aynı diyerek yabancı bir kaynakla ilerlediğimi söylemeliyim; bireyi iş görüşmesinde gerçeği esnetmeye iten hayat şartlarıymış, örneğin hayat pahalılığı, enflasyon gibi özetle ekonomi. Ben bizde ne çıkardı sonuçlar hayal edemedim. Ama başka bir pencereden bakarsak sonuç aynı, yalanı söyleyen değil kader suçlu. Bu arada yalanda, erkekler kadınlara göre daha atak, daha mahir.
Biliyor muydunuz, CV’de sahte referans ve deneyim bir endüstri olmuş, bu hizmetin karşılığı beher referans için yaklaşık 145 ABD Doları. Çalışma StandOut CV tarafından 12 – 26 Ekim 2022 arasında yüzde 52 si kadın bin 785 yetişkin üzerinde gerçekleştirilmiş.
Birçok iletişim vak’ası daha
İngilizcede telefon (phone) ve küçümseme (snubbing) kelimelerinin birleşmesiyle “phubbing” diye popüler bir kelime türedi. Toplum içinde telefonla meşgul olmak. Kaba, hatta ayıp bir davranış. Ayıptır söylemesi hepimiz yapıyoruz. Ortalama bir insan her gün 3 saat 23 dakikasını telefonda geçiriyor. Bu yılda yaklaşık 50 gün yapıyor. Günde kaç kez telefonumuzu kontrol ettiğimize dair sonuçlar birbirinden çok farklı…
The Psychology Of Phubbing diye bir kitap dahi var, yazarı Yeslam El-Saggaf, davranışı “Gözden Kaçırma Korkusu” olarak tanımlamış. Yine başkaları suçlu.
Çok iletişim mi nitelikli iletişim mi? Medeniyetin akıllara ziyan sonucu mu bu? Hep başkası suçlu!