Dersin adı: Ben, ödev: Geleceğim

Bu yılın birinci çeyreğinde büyüme oranı yüzde  6.7 oldu. Türkiye 21 çeyrektir büyüyor. Hiç bir sektörde küçülme yaşanmadı. En yüksek büyüme inşaatta oldu. Tarım bile büyüdü… Sanayi, ticaret, ulaştırma, haberleşme güldürdü… Kişi başı gelir 5 bin 561 Dolar… Kağıt üzerinde her şey güzel!

Ufak bir sorunumuz var ama; büyüme istihdam yaratmıyor. İşsizlik gıdım gıdım düşüyor. Genel işsizlik yüzde 10.4, kentsel işsizlik yüzde 12.1… Üstelik geçen yılın aynı dönemine göre bu yıl genç nüfusta işsizlik oranı arttı; yüzde 19,5.

Bizi yönetenler icraatta sınıfta kaldı. Onlar yüzünden biz de çakıyoruz. Yönetenlere ve seçim arifesinde yönetime aday olanlara soruyorum: “Üniversite sınavlarına giren gençlerin ancak dörtte biri bir eğitim kurumuna yerleşebiliyor. Üniversiteden mezun olan her üç gençten biri işsiz. Üniversite heyecanı yaşayan gençlere ne söylemek isterdiniz?”

Sevgili genç arkadaşlar, hayatınızın tercihini yapmak üzeresiniz. “Tercih”, ne istediğinizi bildiğiniz zaman yapılabilir. Ne istediğinizi bilmek kendinizi tanımak demektir. Hayatta sahip olunabilecek en önemli lüks, tercih yapabilmektir. Tercih yapabilmek bir güç, bir ayrıcalıktır. Bu güce ancak bilgiyle sahip olmak mümkündür. Türkiye tercih yapma disiplini içinde olmayan nesiller yetiştirdi, onlar başımıza geçti, bize de tercih yaptırmıyorlar.

Üniversite bir araç; amaç, hayatta mutlu olmamız için. Mutlu bir hayat iyi bir kariyer, iyi bir kazanç, ama en önemlisi sevilerek yapılan iş demek. Mutlu olmak için, hayatımızı  yönetmemiz gerekir. Ezberi bozun!

Dersin adı; BEN. Ödev; GELECEĞİM. Hayatınıza çalışın. Kendinizi analiz edin ve ne istediğinizi sorun. Hangi fakülte ne eğitimi veriyor, merak edin, öğrenin.

CNNTürk’te Temmuz ayı boyunca hafta içi her akşam yayınlanan “Eğitim ve Kariyer” adlı programı sunuyorum. Amaç, doğru tercih yapabilmeniz için üniversitelerin bölümlerini tanıtmak. Mutlaka izleyin. “Ben ve Geleceğim” konulu ödeve başlamadan önce yol göstermesi için küçük bir hazırlık yaptım. Üniversiteler arasında tur atıp dikkatimi çeken bölümleri seçtim. Siz kendi yeteneklerinizi, merak ve arzularınızı gözönünde bulundurarak devamını getirin:

Kültür Yönetimi; Her türlü kültür ürünü ve etkinliğinin tasarlanması, gerçekleştirilmesi, pazarlanması, tüketimi ve yönetimine yönelik işletme bilgisi alıyorsunuz.

Mekatronik mühendisliği; Makine, elektronik ve bilgisayar sistemlerini birleştiriyor. Endüstri otomasyonundan savunma sanayiine; otomotivden beyaz eşyaya kadar uzanıyor.

Karşılaştırmalı Edebiyat; Yazar, eleştirmen, çevirmen olmak medya ya da reklamcılıkta çalışmak için ideal.

İşletme Enformatiği; Bilişim strateji ve politikalarını belirliyorlar, bilişim kaynaklarını ve süreçlerini yönetiyorlar, gereksinimleri bilişim çözümlerine dönüştürüyorlar.

Malzeme mühendisliği; Onlara “mühendislerin mühendisi” deniyor. Görevleri, sanayide, teknolojide, günlük yaşamda kullanılan malzemelerin üretilmesi, geliştirilmesi, işlenmesi.

Biyomedikal Mühendisliği; Sağlık alanında teşhis ve tedavi amacıyla kullanılan mekanik ve elektronik cihaz ve sistemlerin tasarım, üretim, geliştirme faaliyetlerini yürütüyorlar.

Moleküler Biyoloji ve Genetik Mühendisliği; İlik nakilleri, kök hücre araştırmaları, çaresi bulunamayan hastalıklar onların çalışma alanı.

Lojistik Yönetimi; Mal ve hizmetlerin bir yerden diğerine ulaşmasında gereken her türlü süreci kurguluyor ve yönetiyorlar.

Enerji Sistemleri Mühendisliği; her türlü enerjinin yeterli, kaliteli, sürekli, düşük maliyetli ve çevreye uyumlu üretilmesini, kullanımını yönetip strateji geliştiriyorlar.

Finans Matematiği; matematik eğitiminin yanında, uluslararası finans, risk analizi ve sermaye yatırımı konularında uzmanlaşıyorsunuz.

Büyüklere not: Büyümenin hakkını vermek için istihdam yaratmak gerek.

Gençlere not: Büyükler sınıfta kaldı, siz kalmayın. Büyüklerin masalını dinlemeyi bırakın, kendi hayatınıza sahip çıkın. Ezberi bozun, şablonu yıkın, kendinizi tanıyın, tercihinizi doğru yapın…

Paylaş

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir