Bilim ve teknolojinin tam anlamıyla “göz kamaştırdığı” bir çağda yaşıyoruz. İnandıklarımıza sıkıca sarılmaya devam ediyoruz. Hatta tüm bildiklerimizin yanlış olduğu ortaya çıksa bile biz doğru oldukları konusunda direnmeyi sürdürüyoruz. Fakat bunlar gerçek! 16. yüzyılın sonuna kadar herkes Güneş’in ve gezegenlerin Dünya’nın etrafında döndüğünü sanıyordu. 19. yüzyılın sonuna kadar da, kolera ve veba gibi salgın hastalıklardan ötürü çürüyenlerin zehirli parçacıklarla dolu bir sise neden olduğu “biliniyor”du. 20. yy’ın başına kadar sağlığı bozuk olanlardan kan çekiliyordu çünkü vücudun dengesini bozanın deyim yerindeyse kana karışmış ecinniler olduğuna ikna olunmuştu. 21. yy’ın başına kadar evrenin “sonsuz” olduğuna tamamıyla emindik! Ama şimdi tüm bunların atalardan kalma birer yanılgıdan ibaret olduğuna eminiz. Bu yazıda sonradan doğru olmadığı kanıtlanmış olsa dahi almış olduğumuz eğitim sırasında “doğru” olarak öğrendiğimiz ve yaygınlığını sürdürmeye devam eden bilgileri bulacaksınız.
Devamı İçerik Fabrikası’nda