Spor toto gibi seçim yaşadık. Ben bildim, sen bildin… En popüler tartışma konusu AKP’ye kim oy verdi? Neden saklıyor, saklanıyorlar. Utanıyorlar mı? Kime oy verdiğiniz, özgür iradeniz. Oyunuzu verdikten sonra özgürlüğünüz bitiyor ama. Şimdi verdiğiniz oya sahip çıkacaksınız, yoksa hep saklanmak zorunda kalacaksınız. Oyunuzu verme gerekçesi yaratan bir konuyu seçin. Bir liste yapın ve çetele tutun. Ben size yardımcı olayım: Neredeyse hiç el değmemiş bir konu olan istihdamı ele alalım. Vatandaşlık göreviniz şimdi başlıyor.
İstihdamda durum tesbiti:
- Çalışma çağındaki nüfusumuz 52 milyon 341 bin, istihdam edilenler 22 milyon 638 bin. Ekonomi büyüyor ama istihdam artmıyor. Resmi rakamlara göre genel işsizlik yüzde 9-10 arasında dolaşıyor. Genç işsizlik (15-24 yaş) yüzde 18,7.
- Resmi istatistiklerle gerçekler arasında fark var. Türkiye İstatistik Kurumu uzun süredir iş arayarak bulamayanları, “İş bulma umudu bitmiştir” diyerek aktif çalışan nüfustan düşüyor. Böylece işsiz sayısı düşük çıkıyor.
- Türkiye genelinde işsiz sayısı geçen yılın aynı dönemine göre 14 bin kişi arttı: 2 milyon 450 bin kişi… Kentsel işsizlik yüzde 11,6, kırsalda yüzde 6,9.
- Herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna kayıtlı olmadan çalışanların oranı yüzde 47.
- İstihdam edilenlerin çoğu erkek ve lise altı eğitimli.
- Lise altı eğitimlilerde erkeklerin işgücüne katılma oranı yüzde 70, kadınlarda yüzde 21,6. Lise ve dengi okul mezunları arasında erkeklerde işgücüne katılma oranı yüzde 74,2, kadınlarda yüzde 31,9. Yükseköğretim mezunlarında erkeklerde işgücüne katılma oranı yüzde 84,1, kadınlarda yüzde 71,1.
- Kadının adı yok, çünkü eğitimi yok.
- Tarım ciddi bir istihdam çıkışı yaşıyor. Diğer sektörlerin yarattığı istihdam buradan çıkanları fiziki olarak karşılayamadığı gibi, çıkan işgücü vasıfsız olduğu için almıyor.
- Yalnızca tarım değil, genel işgücünün eğitimi zayıf. Sıfır kilometre üniversite öğrencileri bile yetersiz, yeteneksiz.
- Ara elaman sıkıntımız var. Mesleki eğitim sorunumuz ciddi.
- ‘İşsizlik Sigortası Fonu’nda 24 milyar YTL birikti. İşsiz kalana en fazla 403 YTL’lik net asgari ücret ödeniyor. Türkiye’de resmi işsiz sayısı 2.5 milyon civarında. İşsizlik Fonu’ndan sadece 97 bin kişi yararlanıyor.
- Dünyada tanımlanan ama bizde icra edilse de henüz kodlanmamış yaklaşık 12 bin meslek var. İŞKUR, Türk Meslekler Sözlüğü’ne her yıl 400’e yakın ekleme yapıyor ama farkı kapatamıyor. Sözlükte 2 bin 700’e yakın meslek kodlanmış. Türkiye’de en fazla 500 dalda mesleki eğitim verilebiliyor. Diyelim ki ‘A uzmanı’ arıyorsunuz. İŞKUR’da böyle bir meslek tanımlanmamış ise talep bile yaratamıyorsunuz.
Hükümetin ödevi:
- ‘İstihdam ve eğitim dostu’ olmalısınız.
- Tarafsız davranmalısınız.
- Cinsiyet ayrımına karşı durmalısınız, kızları özellikle eğitmelisiniz.
- Popülist politikalarınızı bırakmalısınız.
- Gençleri sevmelisiniz, onlardan militan değil, uzman yetiştirmelisiniz.
- Türkiye hızla yaşlanıyor demografi dersinize iyi çalışmalısınız.
- Çıkarmadığınız sosyal güvenlik yasalarını bekliyoruz.
- Özel sektörün şirket satarak yarattığı nakit/ekonomik hareketliliği istihdama dönüştürmesini sağlamalısınız.
- Ülkeye giren yabancı sermayeyi (bu yılın ilk yarısında 10 milyar dolar sınırı aşıldı) istihdama yansıtmalısınız.
- Devlette personel reformu yapmalısınız. Özel sektör az adamla çok iş yapmayı öğrendi, kamu da öğrenmeli. Oysa devlet daireleri oya tahvil edilebilen arpalık. Bugüne kadar yeteneklerine bakmadan yarattığınız kadrolaşmayı durdurmakla kalmamalı, bozmalısınız.
Toplumsal eğitimimiz düşük olduğu için öğrenme arzumuz düşük, doğru bilgiye zamanında ulaşma, sentez yaparak bilgiyi kullanabilme yeteneğimiz zayıf. Öğrenmemiz gerekenlerle öğrendiklerimiz eşit değil. Toplum olarak bilginin gerisindeyiz. Bu nedenle verdiğimiz kararlarla elde ettiklerimiz arasındaki makas açık kalıyor.