YANLIŞ COĞRAFYA, YANLIŞ ZAMAN
Alphan Manas, bu toprakların yetiştirdiği sıra dışı isimlerden biri. Girişimci, fütürist, denenmemişleri cesaretle deneyen iş insanı kimliğiyle tanıyoruz. Ne gariptir ki, bugün adı Elon Musk ile yan yana anılan pek çok proje üzerinde, Musk’dan daha önce kolları sıvamış, projeyi de gerçekleştirmiş bir isim. Peki Manas neden Musk olamadı? Manas mı şanssız, biz mi? Gerçek, İbn-i Haldun’un da dediği gibi coğrafyanın kaderimizi şekillendiriyor olmasında mı gizli? Alphan Manas’a “Neden bizden Elon Musk çıkmaz?” diye sordum, samimiyetle gelecek öngörüsü ile geçmiş derslerini birleştirerek yorumladı.
YAPRAK ÖZER: Türkiye’den Elon Musk çıkar mı?
ALPHAN MANAS: Çok söylediğim bir şey bu. Çıkmıyor. Çıkmamasının birkaç nedeni var. Bunlardan bir tanesi, öncelikle güvenli bi geçmiş yaratman gerekiyor. Çok güvenli bir geçmiş yaratman lazım ki söylediklerine yatırımcılar para yatırsınlar. Türkiye’de henüz o teknolojik gelişimi yaratmış, güvenilir geçmiş yaratmış kişi sayısı çok az. Bu birincisi. Olsa bile, o parayı koyacak kişi sayısı, firma sayısı ve ya fon sayısı çok sınırlı. Dolayısıyla çok zor.
YAPRAK ÖZER: O kalibrede insanlar neden yok, eğitimimiz mi eksik ya da fikir mi geliştiremiyoruz?
ALPHAN MANAS: Yok değil. Elon Musk’ın gelişimine, yaptığı işlere bakarsan benim yaptığım işlerle çok paralel girişimler var. O, 2001 yılında geri ödeme yani PayPal’ı yaptığı zaman biz MPay diye kişiden kişiye para transferi yapılabilecek mobil ödeme şirketi kurmuştuk. Solar Enerji konusunda da bir yatırımımız vardı. Hyperloop’tan bahsederken benim gazete röportajlarım var. Hyperloop çizimlerimiz var bizim 2001-2002’de. Biz de hyperloop çalıştık, yani en azından konsept olarak. Ben de şimdi pil teknolojisine yatırım yapıyorum. Elektrikli araba konusunda çalıştık ama bu şekilde olmuyor.
YAPRAK ÖZER: Yanlış coğrafyada mısın?
ALPHAN MANAS: Coğrafya yanlış, tabii tek başınıza da yeterli olmuyorsunuz. Zaten çok iyi bir ekipleşme gerekiyor. Ekibinde aynı şekilde altyapısının güçlü olması gerekiyor.
YAPRAK ÖZER: Yanlış zamanda mısın?
ALPHAN MANAS: Yanlış coğrafyada olduğun zaman zaten zamanlama da bir parça yanlış gidiyor, neden, çünkü diğer coğrafyalarla sen aynı hızla gitmeye çalışıyorsun. Dolayısıyla zamanlama yanlış oluyor.
YAPRAK ÖZER: Peki çözüm ne?
ALPHAN MANAS: Bugünden yarına çözüm olması imkânsız.
YAPRAK ÖZER: Yani çözüm tası tarağı toplayıp Amerika’ya gitmek mi?
ALPHAN MANAS: Yok, hayır.
YAPRAK ÖZER: Giden gidene…
ALPHAN MANAS: Haklılar, şöyle ki;: şimdi Türkiye’den girişim çıkarıyorlar, Türkiye’den fonlayamıyorlar Türk orijinli olduğu için… diyorlar ki, Amerika’da biz bunu Amerikan orijini yaptığımız takdirde rahatlıkla fonlayabiliriz. Bu Türkiye’den Amerika’ya gitmek değil. Kaynağı orada yarattığı için oraya gidiyor. Yoksa arkadaşların derdi Türkiye’den Amerika’ya gidelim değil.
YAPRAK ÖZER: Yerli otomobilimiz olsun istiyoruz….
ALPHAN MANAS: Şimdi ben mesela yerli uçağımız olsa, (savaş uçağından bahsetmiyorum, savaş uçağının farklı formasyonu ve hedefleri var) fikirsel olarak desteklemem. Çünkü yerli uçak yapacağın zaman, senin bir pazarın olması gerekiyor. Diyelim ki, 2030 yılına kadar Türk Havayolları yaklaşık 300 tane uçak alacak. Bunlardan 200 tanesi dar gövdeli olsun. Senin pazarın 200 adet. Şimdi Çin’e bakıyorsun, C319 diye yeni bir uçak çıkardı. Çin’de 2030 yılına kadar 5500 civarında dar gövdeli uçak alınacak. Şimdi öyle bir pazara öyle bir şirket. O pazarda Boeing ve Airbus da çok güçlü olmasına rağmen Çin şirketi iş yapabilecek durumda. Dolayısıyla burada pazar çok çok önemli. Şimdi arabaya dönersek, arabada da başlangıçtayız. Ben olsam, arabada bir tane çok önemli bir iş modelini desteklerim.
YAPRAK ÖZER: Nedir o?
ALPHAN MANAS: Çok büyük bir finansman kaynağı yaratıp arabayı kiralama yoluna giderim. Yani arabayı satmam, arabayı kiralarım. Dolayısıyla insanlar aylık ödemeyle elektrikli arabaya sahip olabilirler. Ve otonom olması, yani biz dizaynımızı ona göre yapmalıyız. Çünkü 2023’ten, sonra otonom teknoloji artık kullanım açısından yükselecek. Dolayısıyla 2023’e kadar zaten bu araba hazır olacağı için tasarımın otonomla başlaması gerekiyor. Elektrikli olmak zorunda yani öyle, hibritmiş veya range extender dediğimiz mesafesi ufak bir içten yanmalı motorla otomatik şarj eden bir sistematiğe dönük olmamasında yarar var çünkü arabanın çıkış tarihi 2021-2022. Yani o yıllardan aşağı olacağını zannetmiyorum. Çok yakın tarihler. Gereksiz yani. Hazır bir sistematik, kullanılabilir, yani mesela bugün Çin’de en az 4-5 tane elektrikli otomobil üreten, otomobil tasarımı, altyapısı hazır firma var, şasesi vesairesi ile beraber. Onlarla anlaşma yapılabilir.
YAPRAK ÖZER: Hatırlatalım, Alphan Manas’ın elektrikli otomobille ilgili 3 farklı macerası var. Neden olmamıştı?
ALPHAN MANAS: Bir tanesinde spesifik olarak bize vermediler. Fransa’da Alman şirketine verdiler. Gerçekten bir Türk şirketine vermek istemedikleri için vermediler. Onun dışında bir başka Fransız şirketini satın aldık. Bu sefer teknoloji transferinde sıkıntı yaşadık. Daha sonra Think diye bir Norveç firmasını satın almak istedik. Orada Rus mafyasıyla karşılaştık. Onlar aldılar. Sonrada Saab ile ilgilendik. Saab’ın kendisiyle değil, Saab elektrik olarak ilgilendik, hatta bizim teklif ettiğimiz metodoloji ile Saab daha sonra satıldı. Fakat daha sonra fark ettik ki, elektrikli otomobil şirketi satın almanın bu aşamada çok fazla bir önemi yok eğer güçlü bir marka değilse ve markayı sürdüremeyeceksen.
YAPRAK ÖZER: Önerdiğin modeli biraz açar misin?
ALPHAN MANAS: Dünya zaten kiralama modelinde, mal sahipliği bitiyor. Otomobilde de UBER gibi firmalar çıktıkça otomobil sahipliği bitecek. Otomobil üreticileri de Uber gibi firmalarla rekabet için araba satmaktan çok, araba kiralama metoduna girecektir. Yani orta vadede belki kiralama şirketleri aracılığı ile bunu yapacaklar. Ama uzun vadede kendileri kiralama şirketi haline dönecekler. Şu anda Türkiye’de beyaz eşya üreticilerden bir tanesi başladı. Bu gizli saklı, inanılmaz bir fikir de değil yani çok basit bir şey bunu zaten görüyorlar.
Ben araba kiralama metodunun yerli elektrikli arabada çok tutacağını düşünüyorum. Çünkü özellikle elektrikli arabada, teknoloji çok hızlı değişecek. Bugünkü pil teknolojisinden 3 yıl sonra çok daha farklı bir pil teknolojisi ortaya çıkacak. Zaten 5 yılda bir pillerin değişmesi gerekecek tabii ki kimyasal bazlı piller ama yarı iletken pillerde kullanım ömrü çok daha uzun olacak. Kimyasal bazlı pillerin geleceğinin olmadığını düşünüyorum. Onun dışında teknoloji çok hızlı değişecek. İnsanlar sürekli hızlı bir şekilde tüketim yapacak, zaten hızlı tüketiyoruz. Dolayısı ile bir araba alayım ama ikinci elde satabilir miyim, satamaz mıyım diye düşünmeyecek. Arabanın üst kaportasına 3 boyutlu yazıcılarla falan basmaya başlayacakları için internetten çok güzel resmini gördüm bunu bastım, bastım kullandım falan gibi çok daha farklı bir noktaya doğru gidiyoruz.
Röportajın tamamı için: