Dünyanın en değerli firmalarından TESLA’nın genel kurulu yapıldı. İzlemediyseniz geriye dönüp X’den göz atmanızı önerebilirim. Toplantıyı 2 buçuk saat boyunca izledim… Ne yalan söyleyeyim sıkılırım sandım, düşündürücüydü.
“Neden?” diyecek olursanız
Bizi kimler yönetiyor sorusunun yanıtını siz bulmuş olabilirsiniz, ben hala “neden” diye soranlardanım. Biliyorum, Tesla, özel girişimci liderliğinde, borsada işlem gören enteresan bir örnek. Hissedarlar şirketin performansına etki eden liderini oyladı. O lider, toplantı öncesinde, istediğini alamazsa Tesla’yı bırakma, dehasını başka kanallarda “solo” olarak sürdürme tehditleri savurmuştu.
Gündem; Musk’ın milyarlarca dolarlık tazminat paketinin yeniden oylanması, Tesla merkezinin Delaware’den Texas’a taşınması ve yönetim kurulu üyelerinin seçimiydi. Delaware Mahkemesi, bir süre önce yönetim kurulunun bağımsız olmadığını ve hissedarların yeterince bilgilendirilmediğini söyleyerek Musk’ın gelir paketini geçersiz kılmıştı. Herkes Musk kaybeder dedi, o galip çıktı. Üstelik yönetim kurulunu da dilediği gibi dizayn etti.
Bu kadar büyütecek ne var demeyin, Musk, savaş ya da kriz bölgesine star link uydusu gönderince olayın seyrini değiştirebiliyor, taraf tuttuğunda denge bir tarafın lehine kayıyor, yeni yatırımını dünyanın hangi köşesinde yapacağı siyasetçilerin hayalini süslüyor, müthiş istihdam sağlayabiliyor, bölgeyi ihya ediyor, teknoloji getiriyor… Bu adamın fantezileri dünya siyasetini etkiliyor.
Yer çekimine meydan mı okuyor?
Musk’ın da şirketlerinin de yerçekimine meydan okuduğu söyleniyor. Ne iddialı bir yakıştırma değil mi?… Belli ki gerçek. Aksi halde, bir elektrikli otomobil üreticisinin 2018’de yaptığı 54 milyar dolarlık maaş artı hisse senedi opsiyonlarından oluşan gelir paketi oylamasından bize ne?… Trilyon dolarlık bir değerlemeye ulaştığını unutmayalım tabii. Hisse değerindeki artışın Musk’a atfedilip atfedilmemesi bir tartışma konusu, Tesla hisselerini satıp Twitter’ı satın alan onu da X’e dönüştürüp garip bir şeye çeviren Musk’ı cezalandırmak isteyenler de çok.
Ne kadar zengin?
Bu adamın serveti 210 milyar doların üzerinde. Zenginliği, Yunanistan, Portekiz, Yeni Zelanda ve Macaristan gibi birçok küçük ve orta ölçekli ülkenin yıllık GSYİH’sını aşıyor ya da yaklaşıyor. Yalnızca ticari olarak değil siyasi olarak da büyük. Hiçbir liderin yanında fotoğraf çektirmeye merakı yok, adeta tersine bir durum söz konusu. Donald Trump’ın kendisini pek sevdiği hatta bir seçilse danışman olarak Beyaz Saray’da görmek istediği söylenenler arasında. Düşünün.
Konuşma performansı yok
SpaceX, Tesla, Neuralink ve The Boring Company gibi şirketler aracılığıyla insanlığı Mars’a götürmek, bedenlere chip takmak, sürdürülebilir enerjiyi yaygınlaştırmak, ulaşım devrimi yaratmak, mobiliteyi yeniden yazmak sözü veren, insan robotların hayaliyle yaşadığını söyleyen, dahi mi deli mi diye düşündüren Elon Musk’ın performansı konuşmacı olarak vasatın altı.
Karizma yok, sesi fazla yumuşak, konuşması fazla yavaş… fazla “eeeee’ler… ıhhh’lar”. Cümleler bitmiyor, düşüncelerini bir araya getiremeyebiliyor, böyle zamanlarda refleks olarak gülüyor. Sahnedeki “Elon Musk” olmasa yenilir yutulur gibi değil.
Karizma yok
Oylama bitip istediğini alınca Musk da sahneye çocukça hareketler yaparak çıktı. Elini kolunu nereye koyacağını bilemedi, sesi içine kaçmış gibi tek düze bir tonda yumuşak yumuşak konuşmaya başladı: “ …herkesin aklını başından alacak yeni bir kitap yazıyoruz…” dedi. Siz Tesla’nın değerini anladınız, ama hala anlamayanlar var” diye devam etti. Tesla’yla ilgili hayallerinden söz etti, Airbnb gibi bir yapıya dönüştüreceğini söyledi… Kullanmadığınız zaman aracınız Tesla filosuna dönecek, kiralanacak, size ve Tesla’ya gelir üretecek. Çok iyimser olduğunu belirterek, aksi halde; “…bu fabrikayı kurabilir miydim?…” diye sordu… Robot ve insan nüfusunun yakında bire bir eşitleneceğini söyledi. İnsanımsı robottan kaçış yok diye ekledi: “…otomobil şirketi değiliz bir teknoloji şirketiyiz, teknoloji üretiyoruz….” Dünyada 6 milyona ulaşan elektrikli araç sayısının 2024 sonunda 7 milyona ulaşacağını ifade etti. Bu araçlardan söz ederken sanki ordularından söz ediyormuş gibi hissettim.
Hacklenen Tesla’lar ve Obamalar
2023 yapımı “Leave the World Behind” adlı filmi izlemiş miydiniz? Bu psikolojik gerilim filmi, başrolünde Julia Roberts, filmin afişinde yapımcı olarak Obamalar, içinde Tesla araçlar olmasa ne kadar izlenirdi bilmem. Filmde, teknoloji hack’leniyor. Tesla araçları kontrolsüz bir şekilde hareket etmeye başlıyor… otomatik sürüş özelliği hedef alınarak yapılan siber saldırı yüzünden çarpışan araçlar otoyolu tıkıyor. Obama’lar filmde teknolojik ve sosyal endişelerini dile getirmek istemişler…
Masal gibi
Musk da genel kurulda masal gibi anlattı durdu. Peki hissedarlar hiç mi bir şey sormadı diyeceksiniz; bir grup deniz dibi maden aramalarıyla ilgili endişelerini dile getirdi, kayda geçirilmesini istedi. İnsan kaynakları politikalarını eleştirenler, göçmen istihdamını gündeme taşıyanlar oldu. Kan gövdeyi götürmedi, sanki önceden verilen text’leri okudular. Her şey olması gerektiği gibiydi. Pek çok ülkede yapılan genel seçimler, büyük kurum ve kuruluşların kader oylamaları gibi; al gülüm ver gülüm.
Hey Elon, sen ne müthişsin
Konuşmasını takiben Musk adet olduğu gibi soruları aldı, eline mikrofonu alan önce onu ne kadar çok sevdiğini ifade etti. “Hey Elon…” diye başlayan her konuşmacı dağarcığımıza farklı bir hayranlık ifadesi kattı… Seni tarih yazacak diyenlerden, sen ne şahane bir insansın bizim için ne büyük riskler aldın… (X’i ifade ederek) “…fikir ve ifade özgürlüğünü sen getirdin…” diyenler oldu… “…Heyecandan ellerim titriyor…” deyip söze başlayan “…ayakkabılarını çok beğendim…” diye bitirenler oldu… “…Sen sözünün eri bir adamsın, bizim için çok önemlisin, kendine iyi bakıyor musun?” diye soranlar… “ne yiyip içiyorsun” diyecek kadar uzatanlar oldu. Bu arada soruları soranlar sanmayın ki, yalnızca Amerikalı çoğunlukla Ortadoğulu, Çinli, Hintli, Kazak…
Sağlığı iyi iştahı yerinde
Merak edenler için; kendisine iyi bakıyormuş… ama bir manyak çıkıp da ona saldırırsa belli mi olurmuş. Tesla’nın önündeki en önemli sorun, teknoloji ya da yasalar değilmiş, Tesla’nın herkesin erişeceği fiyata henüz gelememesiymiş. En önemli endişesi, insanımsı robot yarışında geride kalmakmış. Bunu da çözecekmiş. Robotaxi hizmetlerinin 2027’den önce piyasaya sürülmesini beklemiyormuş buna karşın uzun vadede şirket için önemli bir iş kolu olacağını biliyormuş. Tesla enerji depolama ve güneş enerjisi projelerine yoğunlaşacakmış. Çinli otomobil üreticilerinin küresel pazardaki rekabet gücüne karşın stratejik önlemler alacakmış. Tesla kullanmayı video oyun oynamayı çok seviyormuş. Bir de sosyal medyayı çok sevdiğini biliyoruz değil mi.
Demokrasi ve özgürlüklerin resmi
Rivayete göre bilim kurgu okuyor, bence başucu kitabı Machiavelli’nin “Prens”i. Kendince yorumladığını düşünüyorum. Amaca ulaşmak için pragmatik de oluyor esnek de… gerektiğinde ahlaki normlardan sapabiliyor. Gücünü korumak için her şeyi yapıyor. Bknz. Tesla hissedarlar toplantısı. Davacıların temyize gidecekleri söyleniyor. Ben Musk ve onun gibilerin yasalara kurallara normlara bayıldığını düşünüyorum. Video oyunu gibi. İyi ki yasalar, anayasalar, kurallar var. Onların sporu bunları hack’lemek. Demokrasi ve özgürlüklerin yeni şekli bu mu?