Aylardır aynı fikirle yatıp kalkıyorum. Damarlarımdan fışkırıyor… Üstelik bu ilk değil. İtiraf ediyorum, daha önce de iki kere yaptım. Galiba bir virüs… Yakalanan iflah olmuyor: “Girişim hastalığı”
Girişimci olmak, ince bir çizgi, bıçak sırtı bir yaşam. İyi de olabilir kötü de. Hesapsız giderseniz tez zamanda batarsınız, cesaretiniz yoksa hiçbir şey olamazsınız, bolca şansa ihtiyaç duyarsınız ama şansa bel bağlarsanız asla olmaz. Çok zenginsinizdir gönülden, fakirsinizdir cep’ten… Israrlı, hesaplı, cesur, sistemli, maceracı, temkinli, sorgulayan, dinleyici, çalışkan… diye zıtlıklarla uzar bu liste. Ancak böyle ayakta kalırsınız.
Ekip arkadaşlarımla birlikte, bir süredir hummalı bir şekilde sürdürmekte olduğumuz çalışmaları sonlandırdık ve Türkiye’nin ilk “İçerik Fabrikası”nı hayata geçirdik.
Artık Türkiye’de de bir içerik platformu var: www.icerikfabrikasi.com. Türkiye’nin ilk içerik bankası da diyebilirsiniz buna. İçerik Fabrikası bir elektronik satış platformu. İçerik Fabrikası’na gelen, onlarca kategori, yüzlerce konu başlığında, ağırlıklı metin formatında binlerce özgün içeriğe anında erişebiliyor. Başlıklanmış, edit edilmiş, yayınlanmaya hazır içeriği beğenirseniz satın alıp çıkıyorsunuz. Bulamadınız ya da beğenmediniz, ısmarlayabiliyorsunuz. Aklınızda bir yazar ya da özel bir editör var… İlle de “o” yazsın diyorsunuz, talep etmeniz yetiyor.
Bill Gates “Content is the king” dediğinde, itiraf edelim, önemsemedik! Üstelik kendisi içeriğin kendisini değil, içerik taşıyan platformlar üretiyordu. İleri görüşlü olduğu için platformun her ne kadar güçlü olursa olsun, içerikle var olabileceğini gördü. Bu yenilikçi insanlar sayesinde önce dijital platformlar gelişti, deyim yerindeyse aldı başını gitti. Biz geleneksel dünyanın insanları yani “içerikçi”ler, önce olayı anlamaya çalıştık, sonra kendimizi anlatmaya çalıştık, teknoloji karşısında sarhoş olduk sendeledik, eksenimiz kaydı, kendimizi bulduğumuzda adına “İçerik” denen keçi boynuzu tadında içeriğimsi şeyleri kemiriyorduk.
Sonunda bazılarımız baş kaldırdı! Önceleri cılız, sonraları kuvvetle sesimizi duyurduk.
İçerik, yavaş da olsa, kendini ve değerini buluyor. Kurumlarda, para musluğunun başındakiler de, görülen lüzum üzerine içeriğe prim vermeye başladı. Nedeni basit; önce teknoloji rekabette fark yaratıyordu, artık içerik! Araştırmalar, pazarlama yöneticilerinin yüzde 80’inin, “özel üretim” içeriğin, pazarlamanın ta kendisi olduğunu düşündüğünü gösteriyor. Şirketlerin yüzde 62’si içerik pazarlama hizmetini dış kaynak kullanarak karşılıyor. Güncel veriler bu sayının hızla arttığına işaret ediyor!
İçerik Fabrikası’nda ne var, ne bulacaksınız; araştırma, çevre-doğa, gezi ve seyahat, dekorasyon, evlilik, ekonomi, gelecek, sektör araştırmaları, iletişim, iş yaşamı, portreler, kentle ve semtler, kişisel bakım, kültür sanat, kişisel gelişim, otomobil, sağlık, sinema, tarih, aile çocuk, teknoloji, tasarım, Türkiye ve dünya, yaşam, yeme-içme, aşk ve sevgi, eğitim, kadın… Bunlar buraya sığdırabildiklerim! Daha fazlası için Fabrika’ya buyurun… Hem kategoriler hem de içerikler hızla artıyor.
Bu içerikleri nerede değerlendireceğinizi merak ediyor olmalısınız; kurum içi yayınlara; kurumsal portal, kurum web sitesi, sunum, kurum ya da kişisel blog’da kullanılmak üzere özgün içerik arayanlar; içerik üreten ajanslar, PR hizmeti verenler, sektör yayınları, arama motorlarını etkin kullanmak isteyenler, imzalı makale ya da yorum yazıları arayanlar, uzman ve teknik içeriğe ihtiyaç duyanlar, akademik çalışma yapanlar, araştırmacılar, raporlama yapanlar için İçerik Fabrikası’nın tek adres olmasını istiyoruz!
www.icerikfabrikasi.com Türkiye’de bir ilk. Biz bu platformu, hazır içeriklerin yanı sıra “terzi usulü” diye tanımladığımız, ihtiyaca özel, vücuda tam oturan içerik de sunabileceğimiz şekilde kurguladık. Ünlü isimlerin ve profesyonel editörlerin, fotoğrafçıların, ressam ya da çizerlerin yer aldığı platformda, “paket içerik” siparişi alıyoruz. Terzide belirlediğiniz konu başlığında, özel yazılardan araştırmaya, istediğiniz alanda rapordan röportaja, kitap yazımından TV çekimine, marka gazeteciliğinden video prodüksiyonuna, özel fotoğraf portfolyosu ve fotoğraf çekiminden tasarıma kadar farklı alanlarda hizmet veriyor. Seyahatten yemeğe, portreden stüdyo çekimlerine, doğa çekimlerinden moda çekimlerine ve spor fotoğraflarına zengin yelpazede seçenek sunuyoruz…
Burası bir platform! Kolay olmadı yaklaşık iki yıldır süren bir çalışma. Yalnızca fikir üretmekle olmuyor. İşin içinde insan olduğu için ilişkileri yönetmek, bunun için hukuk giriyor devreye. İşin içinde telif hakları olduğu için fikir ve sanat eserleri kanunu ve uzmanlar giriyor, işin içine teknoloji giriyor, tasarım giriyor, finans giriyor, finansman giriyor, insan kaynağı giriyor…
Yazının başında ifade ettiğim gibi, ben daha önce de giriştim! Girişmekle girişimci olmak arasında önemli farklar gördüm. Girişmek anlık, girişimcilik uzun solukludur. Ben girişmekteki macerayı, girişimcideki sistemi ve derinliği çok sevdim.
2001 yılında yaşanan ekonomik krizinin göbeğinde profesyonel gazeteciliği bıraktım, İndeks adında içerik üreten ve yöneten bir iletişim firması kurdum. “Deli” dediler, “Batar” dediler… başarılı oldu, Türkiye’de kurumsal yayıncılıkta çığır açtı. Kurumların kurumsal, pazarlama, yatırımcı, eğitim gibi aklınıza gelen noktalarında içerik üretip yönetiyor.
Kısa bir süre sonra, 2003 yılında, İndeks Konuşmacı Ajansı’nı kurdum. Yurt dışından partner buldum. İkna etmek için akla karayı seçtim. “Olmaz” dediler, “vazgeç, yazık sana bu iş yürümez” dediler. Bugün yerli ve yabancı konuşmacılarımızın sayısı 500’ün üzerinde.
www.icerikfabrikasi.com, henüz çok çok yeni. 2014 Mayıs doğumlu! Burnuma gelen koku, midemin üstündeki his, çok güzel! Bu iş adam olur, biliyorum. Yanlış anlamayın, hislerle ilerlemenin büyük gaflet olduğunu öğrendiğim gibi koku alma meziyeti olmayanın da ilerlemek bir yana adım atamayacağını gördüm. Yaşayarak!
Başka ne öğrendim girişimcilikte… Aslında hayatı ve kendimi öğrendim. Ülkemi, dünyayı ve insanları farklı açılardan gördüm. Ve her gün yeni bir şey öğreniyorum!
Türkiye’de girişimciliğe soyunan biri tüpsüz yani serbest dalmaya gönüllü olmalı. Nefesinizi tutabildiğiniz kadar güçlüsünüz, suyun altında kalmayı başardığınız süre performansınızı belirliyor.
Nefesinizi tutarken azimli, sabırlı ve çalışkan, yaratıcı, heyecanlı, maceracı ve enerjik, meraklı olmak işinize yarayacak. Fizik ve ruh sağlığınıza dikkat edeceksiniz, 10 kişinin yaptığı işi yapacaksınız. Mutfağı iyi bileceksiniz, yalnız kaldığınızda kolları sıvayıp üretime girebileceksiniz. Tüpsüz dalışların özelliği bu!
Heyecanlı ve nefes kesen bir çalışma oldu, ama oldu! Sizi de bekleriz…