Kağıt retro. Trend, elektronik. Gazeteler birer ikişer bütün dünyada batıyor. Sanırsınız son mahşetleri şöyle: “Yazıyor yazıyor…. “Elveda” diye yazıyor.” İşin özü şu ki; ya bu deveyi güdecek ya bu diyardan gideceksin.
Yakın gelecekte kağıt gazeteler torunlarımıza anlattığımız hikaye olacak.
Türkiye’de gazeteler ile siyaset arasında büyük bir mücadele gözleniyor. Siyasetçinin gazeteleri ha bugün ha yarın ham yapması bekleniyor. Nedense bir kerede ham yapmıyor. Çünkü “düşman” gazeteyi bile kullanıyor. Bu maçı izleyen bizler yanlış yorumcuları dinliyoruz. Aslında ülkemizde gazeteler siyaset sayesinde ayakta kalabiliyor, siyaset gazeteleri fonlayarak yaşıyor ve yaşatıyor. Top bir o sahada bir bu sahada. Sürekli gol atılıyor, ama maçın skorunu yazacak elektronik gösterge çalışmıyor.
Genelleme yapmak gerekirse siyaset, kağıt basını ham yapamadı ya da yapmak istemedi. İşin gerçeği teknoloji, gazeteleri çoktan “ham” yaptı, bizde uzatmalar oynandığı için hala farkında değiliz. Aslında yalnızca birinin değil, ikisinin birden sonu geldi.
Gazete tirajları bir zamanlar ülkeler için gelişmişlik düzeyi göstergesiydi. Bugün ülke ekonomilerinin ne düzeyde olduğunun birer göstergesi diye düşünebilirsiniz. Dünyayı sarsan son mali kriz yüzünden gazeteler tarihlerinin en kötü günlerini yaşıyor. Okuyucu kitlesinin büyük bir kısmının günlük gazete almayı bırakması, diğer yandan reklam gelirlerinin azalması gazeteleri zor durumda bırakıyor. Birçok gazete kapanıyor ya da kapanma tehlikesiyle karşı karşıya. ABD aralarında Los Angeles Times’ın da bulunduğu toplam 10 adet gazetenin sahibi olan The Tribune Company krizin ilk büyük kurbanlarından biri oldu. Tribune Co’nun 9 milyar Dolar olan borç yükü 2008 yılı sonunda 11,8 milyar Dolar’a ulaştı. Borç faizlerini ödeyemeyince Tribune iflasını açıkladı.
İngiltere’nin saygın gazetelerinden ve dünyanın en eski Pazar gazetesi olma unvanını taşıyan 218 yaşındaki The Observer’ın yayın hayatına son vereceği söylentileri aldı başını gidiyor. Sadece The Observer değil, ABD’de ve dünyanın başka coğrafyalarında da ekonomik krizle birlikte birçok gazetenin kapanma tehlikesiyle karşı karşıya olduğu biliniyor.
Nasıl hayatta kalınır?
Kesin bir formülü olmasa da gazetelerin sundukları kaliteli içerik hayatta kalmalarını sağlayan en önemli etken. Özellikle haber kaynaklarına ulaşmanın okuyucular için kolay ve ucuz hale geldiği günümüzde gazeteler fark yaratabilmek ve okuyucularını sadık kılabilmek için her şeyden önce kaliteli, genel bilgiler yerine özenle ve özele hitap eden içerik hazırlıyorlar.
Medyada kağıtta kalmak zor. “Diretenler ne olacak, bu kadarı da fazla, ben gazetelerin öleceğine inanmıyorum” diyor olabilirsiniz. Ben de inanmıyorum gazetelirin öleceğine, değişime direnlerin fazla vakti olmadığını tarihe gömüleceklerini söylüyorum. Kağıtta direnenler ya da diretenler konu ya da profilde uzmanlaşacak, kısacası daralacak. Kadrolar değişecek, içerik geri gelecek.
The Cincinnati Enquirer gazetesi editörü Hollis Towns kağıt baskının henüz sonunun gelmediğini ve gazeteciliğin niş yayıncılığa yöneleceğini söylüyor. Hangi gazetenin hayatta kalacağına dair yarışta niş yayıncılık önemli bir kulvar olarak karşımıza çıkıyor. Örneğin The Washington Post genç okuyuculara yönelik ayrı bir ek hazırlıyor.
Abd’nin beğenilen dergisi, benim de favori yayınlarımdan biri olan Wired’ın editörü Chris Anderson gazetelerin genel ve popüler olan içeriklerini ücretsiz sunmaları gerektiğini zira bu içeriğe reklamlar ile sponsor sağlanabileceğini söylüyor. Bunları ücretlendirmek yerine gazetelerin niş içerikleri ücretlendirebileceklerine değiniyor.
Kimse boş durmuyor aslında. Farklı yollar ve yönetemler deneyenlerin sayısı azımsanır gibi değil. Örneğin, Japonya’nın üç büyük gazetesi birleşip Nikkei -Asahi-Yomiuri internet iş ortaklığı adı altında bir platform kurdular. Artık içeriklerini tek bir internet sitesinden yayınlıyorlar, ayrıca iPhone’a yüklenebilen bir programla üç yayın kuruluşunun haber özetlerinin tek bir arayüzden takip edilmesini sağlıyorlar. Bu yöntemle okuyucularını kağıt gazete satın almaları yönünde motive edeceklerini düşünüyorlar.
Kağıt gazete retro
Basılı gazeteden internete geçmeyi tercih eden ABD’nin muhafazakar yayını Christian Science Monitor’ü takiben birçok gazete de internet gazeteciliğine geçiş yapıyor.1859’dan beri yayın yapan The Rocky Mountain News ve 146 yıldır yayın hayatında olan Seattle Post-Intelligence gibi Amerikan gazeteleri 2009 yılı itibariyle kağıt baskıları bıraktılar. Sadece internet üzerinden yayın yapıyorlar. İlginç bir rakam vereyim, günlük dağıtım rakamı bir milyon civarı olan New York Times’ın internette tıklanma oranı birkaç milyonu buluyor.
South California Üniversitesi İletişim Fakültesi’ne bağlı Dijital Gelecek Merkezi tarafından her yıl yapılan araştırmaya göre, aynı içeriğe internetten ulaşabildikleri için gazete aboneliklerini iptal ettirenlerin oranı yüzde 22.
İlginç ve bir o kadar farklı görüş daha var. Bu görüşü destekleyen veri bulmak da mümkün. Internette ölçüm yapan Nielsen Online şirketinin bulguları, Seattle Post-Intelligence gazetesinin, kağıt baskısına son verdiği Mart ayında internet sitesine olan ilginin bir anda düştüğünü gösteriyor. Sitenin Mart ayında ABD’nin en çok ziyaret edilen ilk 30 gazete web sitesi listesinden düştüğü görülüyor. Gazetenin web sitesinin aylık ziyaretçi sayısı martta, önceki yıla oranla yüzde 23 azalarak 1.4 milyon olmuş. Bu veriyi yorumlayan bazı uzmanlar, internet başarısı için basılı gazetenin bulunması gerektiğine dikkat çekiyor.
Tasarımcılar kağıt gazetelerin yerini alacak internet destekli yeni nesil teknolojiler üzerine çalışıyor. Tasarım yarışması International Design Excellence (IDEA) 2009 ödülünü alan In Newspaper, kağıt gazeteyi tarihin tozlu sayfalarına gömeceğe benziyor.