İnsanlık 0:0

Yapay Zeka, 5G, 2:0 3:0 gibi “ileri sürüm” yaşadığımızı sanıyoruz, 0:0 noktasına takılmışız. Komiktir, en çok kendi kurduğumuz sistemlerle mücadele ediyoruz. A’dan Z’ye her şeyi, her yerde geliştiren olsak da hayatı en ilkelinden yaşamayı tercih etmemize ne denebilir…

Kuzey Atlantik İttifakı NATO’nun dönem toplantısı Litvanya-Vilnius’ta bu hafta sonlandı. NATO, iki dünya savaşının yarattığı tahribat sonrasında kurulmuş, bugünün gelişimine ayak uydurmakta güçlük çeken köhne kurumlardan. Uzun yıllar ne yapacağı tartışıldı. Okyanus’ta korsan mı kovalasın, iklim krizine mi yoğunlaşsın…

Barış soslu askeri bir ittifak olarak küresel ekonomiyi taşıyan savaş teknolojilerini, yeni coğrafi sınırları, göç hareketlerine karşı önlemleri, hatta dolaylı olarak küresel gelir paylaşımını, dünya ve bölgesel liderlikleri tartışarak kendisine “yeni bir ben” imajı yaratma sürecinde diğerleri arasında başarılı örgütlenme diyebilirim.

Yaşananlar mı NATO’yu doğurdu, o mu yaşadıklarımızın nedeni sormaya değer. Türkiye’nin Batı’yla son bağı NATO. Zirve Türkiye için önemliydi.

Bir adım geriden; NATO’nun kurulma nedeni malum Komünizm tehdidi, Sovyetler Birliği. Biz de bu koruma kalkanında olmak için NATO’dayız ama Komünist paktın lideri Rusya’nın kankasıyız. Düşünün düşmandan silah satın alacak kadar ileri gittik… Muhtemelen çalışmayan bir sistem olsa da aldık ya… Tarih neden hep bizi yazmak zorunda kalıyor?

Kulüpteki varlığımız haliyle sorgulanırken, çok itiraz edip Finlandiya’dan sonra İsveç’in de teşkilata girişine onay verdik. Daha önce Yunanistan ve Fransa üzerinden bu macerayı yaşamıştık. Enerjimiz yüksek; Rusya’yla savaşmakta olan Ukrayna’nın NATO üyeliğine olumlu baktığımızı bile beyan ettik. Yetmedi, artık sizinle ilgilenmiyoruz dediğimiz Avrupa Birliği’ne yeniden yine üye olmak istediğimizi de söyledik. Daha da ne denebilirdi…

Bizim tarafımız her zaman renkli, değişik, şaşırtıcı… dünya bizi kıskanmış olmalı aksiyon her yere sıçradı! Zirve öncesinde yaşanan zincirleme gelişmeleri anımsayalım. Rusya’da paralı ordu Wagner’in askerleri bir sabah kışlalarından çıkıp Moskova’ya yürüdü. Rus ordusundan daha büyük ve modern bir güce sahip olduklarını gördük, daha disiplinli olduklarını ve hatta sevildiklerini de gösterdiler. Tuhaf bir isyandı, halk ellerinde kahve fincanlarıyla tankların geçişini izledi… Tam NATO zirvesi öncesi tesadüf müydü bu?

Paralı askerlerin yasadışı lideri Yevgeni Progojin eski hükümlü ve eski bir gurme. Çat çatışmalarda çat şık müzakere sofralarında… Rus ordusunun askeri eğitimli komuta kademesinin iş bilmediklerini ileri sürüyor. Dünyanın en büyüklerinden bir ülke olun, amatör davranan profesyonel ordunuzla, profesyonel savaşan başı bozuk taburlardan oluşan ikinci ordunuz kapışsın…. Konunun basit özeti bu.

Dünyayı titreten Rusya lideri Vladimir Putin’in ilk kez titrediği söylendi. Kimi yok edecek diye dikkat kesildik. İsyancı komutanın evi göstermelik talan edildi, herkesin kellesi yerinde. Dünya basını koro halinde Putin’in gücünü tartışmaya başladı. Rating notunu düşürdüler.

Maksat Rusya olsa NATO liderlerinin, “tamam tehlike geçti hadi artık tatil yapalım” demesi gerekir. Rüzgarın değiştiğini yeni bir hikaye olduğunu anlamalıydık. Türkiye’de tutuklu kalması anlaşmayla bağıtlı 5 Ukraynalı komutanın Cumhurbaşkanı Erdoğan’la görüşmeye gelen Voladimir Zelensky’nin uçağıyla ülkelerine dönmeleri tesadüf olabilir mi? İsveç mutabakatından hemen önce ABD Başkanı Biden’ın “Yunanistan’ın da ihtiyaçları var, Türkler de F-16 modernizasyonu istiyor ikisini paket yapacağız galiba” demesine ne demeli? Sonuç; 40 adet yeni F 16 yolda, eldekilerin de modernizasyon paketleri hazır. F 35 pazarlığı ne içerir kim bilir?

Savaşlar tarih boyunca siyasi ve ekonomik güç nedeniyle çıkmış. Dünya ekonomisini iflasın eşiğinden savaş sanayiinin çıkarması bekleniyor olabilir mi. Tercihan 5G hızında tabii… Bunu da anlamalıydık…

Ukrayna’nın düzenli ordusu yokken halk savaşçıya dönüştü. Sivil teknolojiler savaş teknolojileriyle iç içe girdi. Masum app’ler uçak savıyor, bombaları imha ediyor, anneanneler akıllı telefonla sinyal karıştırıyor ve daha neler… Her yıl dünyanın farklı coğrafyasında toplanan girişim ve teknoloji platformu Web Summit’in geçen yıl sürpriz konuşmacısı Bayan Zelensky’di. Sahneye eşi Volodimir Zelensky gibi asker yeşili takımla çıkıp salon dolusu girişimci ve teknoloji uzmanına; “bizim için çalışın” diye seslendi. Diplomatların dahi telaffuz edemeyeceği bir görüşü, sıfatı yalnızca “eş” olan birinin sahneden aktarmasını doğaldır ki, garipsemiştim.

Rollerin daha da karışacağı bir dünyaya dolu dizgin gidiyoruz.

Savunma paktı olarak NATO, savaşı adeta askeri bir tatbikat gibi izlemeyi tercih ediyor. Yıllardır çatışmayan ordular için kıymetli dersler çıkardı. Sahaya aralıklarla değişik teçhizat sürüldü. Taktiklerini yeniliyor, ağır araçların mukavemetlerini ölçüyor, yeni malzemeler kullanmayı kararlaştırıyorlar. Ukrayna Rusya savaşında yeni savunma doktrini çıktı.

Türk yapımı insansız araçlar savaşta yeni bir sayfa açtı. Üye NATO ülkeleri ellerindeki kırık dökük malzemeleri “hibe” adı altında envanterinden sildi, hurda araçlar tüketilince çalışsın fabrikalar gelsin yeni silahlar. Ukrayna birden savaş gereçleri tamir atölyesi ve yaratıcılık laboratuvarı oldu. Belli ki, montaj sanayi bu ülkenin kalkınmasında önemli rol oynayacak.

Savaş sonrası demişken, sonu gelir mi ne zaman gelir… belirsiz!

Ukrayna’da savaş uzadıkça sistem oturuyor. Suriye Şam yönetimini anımsayın. Farklı mı? Savaşlar başka düzen yaratıyor, insanlar alışıyor.

Son olarak savaş, bize insan kaynağının ne kadar önemli olduğunu öğretti. İnsan her yerde sistemin yumuşak karnı. Ne sanayi ne akademi elindekini tutamıyor, neden bu kadar çok işsiz var diye düşünüyoruz… nasıl olmasın ki? Rusya iki kez milli iradeyle askere alma operasyonu gerçekleştirdi, eğitimli ve yetenekli erkek nüfus çareyi ülkeyi terk etmekte buldu. Kremlin Rus firmalarına talimat verdi; cazip özlük hakları, dönüşte iş garantisi, lüks turistik tatil karşılığında savaşa beyaz ve mavi yaka eleman topluyorlar. “Biraz savaşıp dönüyoruz” diyerek, gidiyorlar. Ukrayna’da farklı metotla benzeri olmadı mı? Paralı askerlik, güvenlik, savunma… Bu dönem en çok para veren sektör savaş. Siviller revaçta.

Sonuç; teknoloji kaç sıfır olursa olsun, insanlık hep 0:0

 

 

 

Paylaş

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir