Çeyrek dilimlerde açıklanan resmi istihdam rakamlarının her 3 ayda bir bizleri sarsmasını hayretle karşılıyorum. Perşembenin gelişi çarşambadan bellidir. İşsizlik bizi hayal kırıklığına uğratmadan istikrarlı tırmanışını sürdürüyor.
2001 krizini yaşamış, binlerce işsizi bu dönemde üretmiş bir ülkeyiz. Bize rakamları izlemek yerine trendleri izlemek, yorumlamak ve proaktif davranmak yakışır. Ama nerede… Yapısal değişikliği görmezden gelerek bu kez küresel işsizlik furyasında yine nal topluyor işsizlerimizi sayıca artırıyoruz.
Geçmişte işsiz kategorisinde sokağa döktüğümüz gençleri yeniden iş hayatına entegre etmeyi başaramadık. Çünkü iş üretemedik. Bugün aynı tabloya farklı bir zaman diliminde bakıyoruz. Ders almadığımız için yine yeni iş üretemedik, ders almadığımız için eğitim hayatımızla iş dünyasını buluşturamadık. Ezbere okula yolluyoruz gençleri, onlar da bilgisayar mühendisliği yazıyorlar. Ama bilgisayar mühendisliğinin yol, su, elektrik gibi olduğunu düşünmüyoruz. Bu çocuklar düz bilgisayar mühendisi çıktıklarında hiçbir işe yaramıyorlar. Bıraktım bir meslekleri olmasını, bir mesleğe entegre olabilecek durumları da olmuyor. Gazeteci çıkanlar da aynı şekilde. O nedenle bolca işsizimiz var bu alanlarda. Ben bir alan daha söyleyeyim, hoş ve boş olan: Uluslararası ilişkiler. Mezunları ne yapar diye merak etmeyin, hiçbir şey yapamaz. Gelecek çeyrek rakamlar açıklandığında şaşkınlıktan dona kalmak üzere hoşçakalın.