Cem Sertoğlu, Robert Kolej mezunu, üniversiteyi Teksas, Austin’de bitirdi. 1999 yılında New York’ta kurduğu SelectMinds’ın CEO’suyken ünlü yönetim ve ekonomi dergilerinin ilgisini çekti. 2005’te firmayı sattı. İnternet, teknoloji ve medya sektörlerinde deneyimli bir girişimci ve yatırımcı olarak anılıyor bugün. Türkiye’nin ilk girişim sermayesi yatırım firmalarından Young Turk Ventures’da Yönetici Ortak. Young Turk Ventures Türkiye’de en aktif internet yatırımcılarından biri.
Yaprak Özer: Girişimci ve yatırımcısınız. Hem girişimci hem yatırımcı nasıl oluyor, aslında siz tam olarak nesiniz?
Cem Sertoğlu: Bu aslında biraz içinde bulunduğum sektörle alakalı ve belki ona özel. İnternet işleriyle ilgilendiğiniz zaman hem önünüze sık sık yatırım fırsatları geliyor, hem kendi kişisel kaynaklarım hem birlikte iş birliği yaptığım kurumsal yatırımcıların kaynaklarıyla bu internet girişimlerine özellikle Türk pazarına yönelik internet girişimlerine yatırım yapma fırsatımız ortaya çıkıyor. Bazen de fikir ve iş alanı bize çok gözükür olup ihtiyaç olan aslında kapital yatırım değil daha çok bu işi ortaya çıkaracak takım ve o girişimi üstlenecek ekip oluyor.
Yaprak Özer: Yönetim danışmanlığı da mı yapıyorsunuz?
Cem Sertoğlu: Yönetim danışmanlığından ziyade kolları sıvayıp işi faaliyete geçirecek şekilde rol aldığımız durumlar oluyor.
Yaprak Özer: Gittigidiyor, Yemeksepeti, Grou.ps, Wikimart.ru, CivicSolar, Put.io, Grupanya, Modajenik gibi. Siz bu şirketlere, aralarında da en fazla Grupanya’ya yatırım yaptınız.
Cem Sertoğlu: Doğru, bunların çoğuna yatırımcı olarak katıldım.
Yaprak Özer: Kişisel yatırımlar mıydı bunlar yoksa kurumsal mı?
Cem Sertoğlu: Bazıları kişisel özellikle boyut olarak daha ufak olanlar kişisel. Fakat zaman zaman daha büyük boyutlu kurumsal yatırımcılarla ortak olarak hareket edip birlikte yatırım yaptığımız durumlar da oldu.
Yaprak Özer: Amcanız gazeteci Sedat Sertoğlu köşesinde “Yeğenim Cem nasıl dolar milyarderi oldu?” başlığıyla yazmış. Siz şimdi dolar milyarderi misiniz?
Cem Sertoğlu: Hayır, hiç alakası yok.
Yaprak Özer: Aslında işletmeye göre zaman zaman büyük, zaman zaman küçük paralarla oynuyorsunuz tabi.
Cem Sertoğlu: Ekonomik boyutlara bakıldığı zaman internet sektörünün içinde olduğu boyut, özellikle Türkiye’de büyük rakamlardan bahsetmiyoruz. Bugün Türkiye dünyanın 15-16. Ekonomisi arasında. O yüzden bahsettiğimiz paralar çok büyük rakamlar değiller.
Yaprak Özer: Ne kadarlık bir büyüklükten söz ediyoruz peki?
Cem Sertoğlu: Bugüne kadar Türkiye’deki yatırım boyutlarına bakıldığı zaman birkaç milyon dolar Türkiye’deki büyük internet yatırımları arasına sokuyor herhangi bir girişimi. Geçenlerde Mey içkiyle bir işlem oldu. Birkaç milyar dolardan bahsediyoruz. Arada büyük fark var, o yüzden daha çok büyük bir endüstriden büyük rakamlardan bahsetmek yanlış olur.
Yaprak Özer: Peki, size Mey İçki’nin yatırımcısından ayıran temel fark nedir? Siz yalnızca IT’ye mi yatırım yaparsınız?
Cem Sertoğlu: Benim kişisel ve organizasyonumuzun odak noktası teknoloji yatırımları, özellikle internet.
Yaprak Özer: İnternet alanındaki yasaklar bu sektördeki yatırımın önünde engel mi?
Cem Sertoğlu: Özellikle global yatırımcılar Türkiye’yi çok yakından tanımadıkları için Türkiye’ye baktıkları zaman bu tip konular, bu tip yasaklar, hukuki işlemler bir soru işareti yaratıyor. Diğer yandan da bu Türkiye’de hukuk sürecinin işlediğini gösteriyor. Mahkeme karar verdiyse o kararın uygulanabildiğini gösteriyor. Herhalde hukuk sistemimizde internet yayıncılığının bir takım özelliklerini zamanla daha iyi hazmedip, daha iyi öğrenip kararları biraz o yöne doğru ayarlayacaklardır diye düşünüyorum.
Yaprak Özer: Yatırımlarınızda riske giriyorsunuz herhalde. Riskin boyutları ne kadar büyük olursa kazancı da o kadar büyük mü oluyor, bu bir kural mıdır?
Cem Sertoğlu: Genelde evet, öyle olduğunu tahmin ediyoruz, ümit ediyoruz. Yaptığımız daha büyük yatırımlardan beklentilerimiz daha yüksek oluyor.
Yaprak Özer: Peki, temelde siz girersiniz, yatırım yaparsınız, orada kalmaz çıkarsınız… Oyunun kuralı bu mudur?
Cem Sertoğlu: Özellikle kurumsal ortaklarla birlikte yaptığımız yatırımlarda kurumsal yatırımcımızın çıkma ihtiyacı olduğu için genelde 4-5 senelik bir çalışma ufkuyla çıktıkları için çıkmak zorunda oldukları için o noktalarda çıkış bizim için önemli bir öncelik oluyor. Kişisel yatırımlarımızda ise biraz daha esneğiz. Doğru iş ise hiç çıkmak zorunda değiliz. Bize başka getiriler sağlıyorsa koyduğumuz kapitalin bir kısmını geri alabiliyorsak, buradaki getiriler bizim eşiklerimizin üzerindeyse, ihtiyaçlarımızı karşılıyorsa o şekilde de yapabiliriz.
Yaprak Özer: Temel aralık nedir? 4-5 yıl mıdır en sağlıklı süre?
Cem Sertoğlu: Kurumsal yatırımcı için 4-5 yıl. Çünkü genellikle kurumsal yatırım fonlarının ömrü bu 4-5 yıllık tutuş süresini hesaplayarak yatırılan yatırım araçları oluyorlar.
Yaprak Özer: Sizin bunun üzerinde kaldığınız yatırımlarınız var mı şu anda?
Cem Sertoğlu: Şu anda aslında yok. Ben aslında yatırımcı olarak yeni yatırım yapmaya başladım.
Yaprak Özer: Kaç kişisiniz? Sizden ne kadar vardır? Yine büyük yatırımcılardan söz etmiyorum. Girişimci yatırımcı olarak ya da bu IT sektörüne yatırım yapanlar herhalde bir elin parmaklarını geçmez.
Cem Sertoğlu: Çok şanslıyız ki, geçtiğimiz birkaç sene içinde bu rakamları geçtiğimizi görebiliyorum ben. Çok da küçük bir sektör olduğumuz için, birbirimizi de tanıdığımız, herhalde benim şu anda aklıma gelen 15-20 isim var doğrusu.
Yaprak Özer: Her önünüze gelene “evet” diyor musunuz? Nedir sizin için cazip yatırım?
Cem Sertoğlu: Hayır, doğru bileşenlerin bir araya gelmesi. Benim için en önemli faktör her zaman takım, işi yapan ekip. Ekip doğru değilse başka hangi faktör ne şekilde olursa olsun her hangi bir girişimin başarıya ulaşma ihtimali çok ciddi ölçüde azalıyor.
Yaprak Özer: Ne kadar sürer sizin bir iş için düşünce safhanız?
Cem Sertoğlu: Genellikle 2-3 ay sürdüğünü söyleyebilirim. Ancak özel durumlarda, Grupanya ile olan yatırımımızı 1 hafta içerisinde tamamladık ve yayına geçtik.
Yaprak Özer: Grupanya’da sizi cezbeden şey neydi?
Cem Sertoğlu: Türkiye gibi çok yüksek oranda hizmet üreten KOBİ’nin olduğu fakat kendilerini tanıtım için kullanacakları mecraların oldukça dar olduğu bir pazarı gördük ve Türkiye’nin çok uygun olacağını düşündük. Karşımıza doğru ekip de çıktığı zaman bütün parçalar bir araya geldi. Bir yandan da çok rekabetçi bir alan olacağını düşündüğümüz için zaman da bizim için önemliydi. O yüzden kolları sıvadık, çok hızlı bir şekilde harekete geçtik.
Yaprak Özer: Siz mi gördünüz?
Cem Sertoğlu: Ben ve birlikte çalıştıklarım. Kişisel bir yatırım olmasına rağmen birkaç yatırımcı olarak bu yatırımı gerçekleştirdik.
Yaprak Özer: O zaman hepiniz çok dinamik, çok genç, hızlı kararlar veren insanlarmışsınız, öyle mi anlamalıyım?
Cem Sertoğlu: Evet, Grupanya örneğinde benim aslında 2 tane sınıf arkadaşımla birlikte önderliğini yaptığımız bir yatırım konsorsiyumu ortaya getirdik.
Yaprak Özer: 2011 yılının karlı internet yatırımları neymiş diye baktım. Burada neredeyse 10-15 tane proje var. Bunların hemen hepsi üniversite talebesi ya da yeni mezun olmuş genç arkadaşların birbirinden enteresan fikirleriyle oluşmuş. Genelde oyun tasarlamışlar vs. fikir borsası yapmışlar mesela.
Cem Sertoğlu: Bunların hepsi yeni girişimler. Hangi seviyede başarılı olduklarını görmek için biraz erken olduğunu düşünüyorum.
Yaprak Özer: Aralarında uzun süreli ve ciddi ilişki amaçlı bilimsel eşleştirme sunan bir servis. Yani bizim babalarımız böyle şeylere prim vermezlerdi.
Cem Sertoğlu: Doğru, gördüğümüz yeni girişimler, yaklaşımlar. Son verdiğiniz örnekte güzel bir şeyi yakalıyoruz. Genellikle başka pazarlarda yurtdışında belki Türkiye’nin birkaç Pazar önünde olan bu tip alanların denemesi ve kanıtlanması için. Bu coğrafyalarda başarılı olmuş bazı girişimlerin Türkiye örnekleri en azından bu iş modeli, fikri başarılı olur mu sorusu en azından başka bir coğrafyada denenmiş ve kanıtlanmış olarak karşımıza getiriyor. Bir miktar aslında yatırım riskini de azaltıyor diyebiliriz.
Yaprak Özer: Yönetim takımına fikre bakıyorsunuz, gelen projelerde başka neye bakarsınız?
Cem Sertoğlu: Fikrin hayata geçirilmesi için zamanlama doğru mu, konjonktüre bakmak lazım. Yine bizim işimizde internet ve internet kullanım oranları yıllardır çok önemli faktörler. Ülkemiz belli şeyleri biraz aştı. Diğer taraftan Pazar büyüklüğü önemli. Hangi problemi çözüyorsa bu girişim o problem yeterince büyük bir problem mi, bunu çözdüğünüz zaman karşınıza gelen pazar fırsatı yeterince büyük mü ve sizin koyduğunuz kapitale karşılık yeterli geri dönüşü sağlayacak mı bunlar önemli.
Yaprak Özer: Sizin 1999 yılında kurduğunuz bir firma var ve siz onunla popüler oldunuz. Inc. Dergisi, The Economist, CNN International sizden söz etti,. Siz SelectMinds diye işten ayrılanları geri döndürdüğünüz bir proje gerçekleştirdiniz, sonra da satıp çıktınız… Proje neydi?
Cem Sertoğlu: SelectMinds kendi dönemi için çok yenilikçi bir fikirdi. Şirketten ayrılan çalışanlarına yeterince ilgi göstermedikleri ve bu insanların şirkete ayrıldıktan sonrada değişik şekillerde faydalı olmalarını sağlayacak bir platform olarak gerçekleşti. O noktada başarılı oldu, hala da başarılı.