Mehmet Nane, Teknosa Genel Müdürü, TOBB Perakendeciler Meclis Başkanı, AMPD Yönetim Kurulu başkanı… Kariyeri, Emlakbank, Demirbank ve Demir Yatırım gibi finansal kurumlarda başlamış. Sonra hepsi Sabancı Grubu’nda olmak üzere, Planlama İş Geliştirme, Perakendecilik Grup Direktörlüğü, Holding Genel Sekreterliği gibi, bugünkü pozisyonuna baktığımızda bilinçli kariyer durakları olan bir yönetici.
Yaprak Özer: Sözlerinizden cımbızla çıkarılması gerekenler; aileler meslek okullarına güvensinler, gençler de perakendenin geleceğin mesleği, bugünün mesleği olduğunu görerek daha fazla önem versinler…
Mehmet Nane: Bu okula yazılan arkadaşlarımıza biz istihdam garantisi de veriyoruz. Çıktıkları vakit stajlarını bizde yapıyorlar. Gelip bizde işe başlayabiliyorlar. Dernek üyeleri olarak bunu yapıyoruz. Bir alışveriş merkezi yaklaşık 2 bin kişi çalıştırıyorsa ortalama alışveriş merkezi açılma adedi 30 ve üstündedir. Yani 60 bin kişilik net ihtiyaç doğuyor her yıl minimum olarak. 9000 tane üretim var, 51 bin tane de dışarıdan temin ediyoruz.
Yaprak Özer: Girdi çıktı ne kadar?
Mehmet Nane: Girdi çıktı eskiden baktığımızda ortalama % 60’lar seviyesindeydi. Ama bu eğitimlerle, bu eğitimler sadece Milli eğitimin verdiği eğitimler değil. Biz firmalar olarak da veriyoruz. Bu işin öncülerinden bir tanesi Teknosa’dır. Hatta sektördeki ilk akademiyi kuran Teknosa Akademi. Biz % 26’lara kadar indirdik bunu. Bunların yarısı genç arkadaşlar, bunların çoğu askerlikten dolayı ayrılıyor. Dönünce alıyoruz tekrardan. Niye alıyoruz; bu arkadaşlar 3 hafta aldıkları eğitimin üstüne kendi içeriği bize ait olan Teknosa Akademi’de eğitim veriyoruz. Sektör bu konuda emin adımlarla ilerliyor. Birçok firmanın bugün kendi akademisi var.
Yaprak Özer: Perakende günlerinde “Patronlar Korosu’na çıktınız.
Nasıl yakalamıştık saçlarından baharı / nasıl yakalamıştık ciroları karları
Ararım seni her yerde / ararım müşterim nerede
Şarkı sözleri, her yılı bir öncesine göre daha iyi kapatan bir sektör için acıklı değil mi? Şarkılarla neyi anlatmak istediniz?
Mehmet Nane: Biz hepimiz esasında her zaman müşteri arıyoruz. Çünkü perakendenin yaptığı iş ürününü, verdiği hizmeti bir şekilde müşterinin tercihine sunmaktır ve biz müşteriye bir davet çıkartıyoruz, arayış içerisindeyiz. Diyoruz ki sayın müşterimiz bu ürünü bu şartlarda bu hizmeti size sunuyoruz. Bu tercihi yapan da müşteri. O nedenle müşteriyi arama çabalarımız bundan sonra daha da artacak. Müşteri merkezli bilimsel perakendecilik diye bir kavram var. Türkiye’de bunu yapan çok başarılı firmalar var. 3 bin tane satış danışmanımız var sahada. Bunların hepsinin de aynı olmasını bekleyemeyiz. Aynı kişinin günün değişik saatlerine göre ruh hali farklı da olabilir. Ama bu meslek haline geliyor, bunu gururla söyleyebiliyoruz.
Yaprak Özer: Sizin pazar günlerine ilişkin bir tehlikeniz vardı. Konu pazar günleri AVM’lerin kapanması, kapanmaması tartışmasıydı. Problem çözüldü mü?
Mehmet Nane: Sayın başbakanımız gerekli açıklamaları yaptı ve konuyu nihayetlendirdi. Orada bir aklıselim çözüm bulundu.
Yaprak Özer: “Faytoncular iş kaybediyor diye otomobil fabrikası kurulmasının önüne geçilseydi ne olurdu?” dediniz. Buradaki faytoncular bakkallar olsa gerek.
Mehmet Nane: Yok, bir geçmişe bakarsak ben hatırlıyorum yaşım müsait faytonlar vardı, faytonlar arabalara döndü. Daha yakın bir örnek vereyim ülkemizin en önemli kastlarından bir tanesi tekstildir. Eskiden her mahallede birden fazla terzi vardı ama konfeksiyon çıkınca o terziler kapandı. O zaman terziler yaşasın diye konfeksiyonları istemeyecek miydik? Burada aslolan dengeyi sağlamak. Bu açıdan sizin aracılığınızla tekrar açık çek veriyorum sektör adına buradaki denge hepimiz için çok önemlidir. Buradan TESK’e tekrar çağrıda bulunuyorum. Biz organize perakendeciler olarak ben AMPD Başkanı olarak bunu yazılı olarak da ilettim TESK Başkanı Sayın Palandöken’e. Gelenekselin modernleşmesi için bilgimizi kullandırmaya hazırız. Biz müşterinin karşısına geçtiğimizde organize olan, bilimsel olan hepsi bir hizadayız.
Yaprak Özer: Aslında şu noktada birleşilse hepimiz için en iyisi olur; esnaf zihniyeti. Eskiden faytona biniliyordu, bakkala gidiliyordu ama bu bir kültürdü, o kültürü yaşatmak gerekiyor galiba. Değil mi?
Mehmet Nane: Ben aileden bizzat bu kültürden geliyorum. Burada esnaf zihniyetiyle bizim anladığımız, sizin biraz önce söylediğiniz müşterinin gözünün içine bakan, müşteriye değer veren ve o müşterinin orayı rahat evi gibi hissetmesini sağlayandır. Bizim de temel ulaşmak istediğimiz amaç bu. Biz ne kadar ileri teklifte bulunsak tüketiciyi o kadar memnun ederiz, bilimsel perakendeciliğe o kadar yaklaşırız. Türkiye’de perakende çok önemli bir sektör. 2023 yılında 500 milyar Dolar ihracat yapmak gibi bir hedefimiz var. Bunun en az % 10’u perakendeden gelecek. Perakendecilerin yurt dışında açacağı mağazalardan gelecek.