Ne Yapacağız Biz Bu Liderlerle?

Nefeslerimizi tuttuk izliyoruz. Fransa Cumhurbaşkanı Macron, ABD’de Trump’la buluştu… Sıkı fıkı kucaklaşma fotoğraflarına, anlam yüklüyoruz. Gözümüz Angela Merkel’de, acaba Almanya nasıl tepki verecek?… Birden dikkatimiz Kuzey Kore’ye yöneliyor, Kim Jong-Un nükleer füze mi fırlattı yoksa… Hayır, meğer demeç fırlatmış artık nükleer deneme yapmayacağını söylüyor… Çin lideri Şi Cinping’in ABD’ye ambargo furyasında hangi ürünler var, ticaret nasıl etkilenir diye merak içindeyiz, Rusya’nın bitmeyen gövde gösterisi Putin’in tansiyonu yükselten adımları ürkütüyor, ABD Başkanı Donald Trump’ın her gün paylaştığı sayısız tweet ve yarattığı tarifsiz etki anlatılmaz yaşanır tadında… Nihayetinde kendi iç siyasetimiz ve liderlerimiz.

Dünya bir nevi “tek adam” sendromuna tutulmuş gibi. Venezuela, Azerbaycan, Çin, Rusya, Mısır, Macaristan… Diğer taraftan İngiltere, İtalya, İspanya lider boşluğunda… Suriye, Irak, İran, Mısır ve İsrail’de ise liderlik deyince farklı manzaralar hakim…

Tarih kendini tekrarlayan bir döngü içinde mi? Güçlü liderler tesadüf mü? Sevilen mi titreten mi? Coğrafyalar mı lideri lider yapıyor, lider mi o toprakların kaderini değiştiriyor…

Gazeteci yazar Nur Batur’la yorumlamak istedim. Batur, Türk medyasında uluslararası kalibrede lider röportajlarına imza atan gazetecilerden. 40 yıllık meslek yaşamında Orta Doğu, Avrupa ve İslam dünyasında iz sürdü. Gazze’de Yaser Arafat’la, Batı Şeria’da Mahmut Abbas, İsrail’de Şimon Peres-İzak Rabin’le, Irak’ta Saddam Hüseyin-Tarık Aziz’le, Kuzey Irak’ta Talabani-Barzani’yle, Suriye’de Beşar Esad’la Pakistan’da Ziya ül Hak-Benazir Butto’yla ve daha birçok liderle röportaj yaptı. İşte liderlik yorumları;

Biz bu liderle ne yapacağız?

Çok güzel bir soru, sinirlerimizi sağlam tutacağız. Arada söyledikleri doğru şeyleri kabul edip  yanlışlarını reddedeceğiz. Başka çaremiz yok. AB ülkelerine baktığımız zaman 1940’ların, 1950’lerin liderleri yok. Vizyoner liderler kalmadı. İngiltere kendi problemleri ile boğuşuyor, Theresa May güçlü bir iktidar değil. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron zayıf bir lider. Avrupa’da bütün dizginleri ele almış Angela Merkel, çok dikkatli. ABD bütün dünyayı kontrol edilebilecek bir liderlik gösteremiyor. Başkan Trump her gün farklı bir açıklama yapıyor ve inandırıcı değil. Böyle bir dünyada Türkiye bir transatlantik ise eğer dümeni biraz kırsa bile tam anlamı ile döndürmek istemiyor, döndüremiyor da zaten.

Demokrasiyle otoriter rejim kavgası mı?

Geçen gün Fransa Cumhurbaşkanı Macron çok güzel bir şey söyledi. Her zaman güzel bir şey söylemiyor, acemice açıklamalar yapıyor; henüz koltuğuna oturamamış bir lider. Şöyle dedi Macron; “Avrupa, şu anda liberal demokrasiyle otoriter rejimler arasında büyük bir iç savaş yaşıyor.”

Seçimle gelen neden gitmek istemiyor?

Bakıyoruz Macaristan’da seçimde adeta bir diktatörlük oluşuyor ve AB, Macaristan’la nasıl başa çıkacağını bilmiyor. Sandıktan çıkan bir diktatör. Böyle bir tablo ile ne yapacaklar? Daha önce de Avusturya’da karşılaşmışlar, ırkçı bir lider sandıktan çıkmıştı; AB kabul etmeyiz demişti. Şimdi atamıyorlar da. Dünya böyle bir ikilemle karşı karşıya.

Geçmiş ve bugünkü liderlerin farkı ne?

Daha vizyoner liderler vardı. Yani stratejik hedefleri olan, o doğrultuda çok çalışan, kitleleri etkileyebilen liderler vardı. Orta Doğu’ya bakıyorum. Bölgenin kaderini etkileyen liderlerin önde gelenleriyle konuştum. Bir Yaser Arafat dava adamıydı, stratejik hedefi vardı. Bugün mesela bir dava adamı görünmüyor.

Liderlik vasıfları mı değişiyor?

Dünya değişiyor. Toplumların beklentileri, toplumlar değişiyor, liderler de değişiyor. Eskiden dava adamları, karizmatik liderler, tek liderler vardı. Orta Doğu’ya baktığımız zaman bir dava uğruna bayrağı eline alıp, milliyetçilik rüzgârıyla kitleleri peşinden sürükleyen liderlerden söz edebiliriz. Yaser Arafat, Filistin davası. Arap dünyasında Nasır’dan, Hüsnü Mübarek’e ya da diğerlerine, Saddam Hüseyin’e kadar Arap milliyetçiliğini savunuyorlardı.

Teknoloji liderliğin karizmasını mı çaldı?

Teknoloji tabii insanları ve liderleri daha fazla anlamamızı, toplumların değişimini takip etmemizi sağlıyor. Eskiden liderler toplumları değiştiriyordu, şimdi toplumlar liderleri değiştirmeye başladı. Eskiden bir televizyon kanalı vardı, şimdi herkes gazeteci oldu, herkes konuşuyor.

Tartışma temaları mı değişti?

Soğuk Savaş’tan sonra değişen bir dünyanın  farklı kodları, farklı lider arayışları var. Avrupa’da tartışma konusu demokrasi, demokrasinin aksaklıkları, eksiklikleri… Kapitalizm, bugün tartışma konusu. Globalleşme bir diğeri…Yani dün başarılı olan sistemler bugün halklar tarafından tartışılmaya başlandı.

Türkiye bir kadın lider denemesi yaşarken sorayım, kadın liderlik nereye evrildi?

Çok güzel iki kadın lider çıktı ortaya. Bir tanesi Benazir Butto diğeri Angela Merkel. Ben ikisiyle de görüştüm. Angela Merkel yeni Avrupa’nın lideri. Stratejik hedefleri olan fakat uzlaşmaya hazır, zaman zaman katı olabilen bir lider. Üç dönem çoğunluğu elde etti, sandıktan çıktı, başbakan oldu ama her seferinde bir koalisyon hükümeti kurdu. Avrupa’da uzlaşan, kararlı lider portrelerinin en önemli temsilcisi.

Benazir Butto ise farklı bir kuşağın ve coğrafyanın lideri. Pakistan gibi bir ülkede dava kadını. Toprak ağası Zülfikar Ali Butto’nun ki, hatırlayın darbeyle devrilip asılan bir başbakanın kızı. Yaralı. Onun getirdiği bir hırs vardı. Çok iyi eğitimli bir kadındı. İdealleri olan, Pakistan’a demokrasiyi getirmek isteyen bilgili bir kadın liderdi. Çok cesur, karizmatikti. O idealleri uğrunda devrildi, sürgüne gitti, yıllar sonra döndü ve suikaste kurban gitti.

İkisinin de demokrasi idealleri var, birisi çok karizmatik, cesur, diğeri uzlaşmacı, kararlı ve hesaplı bir lider. Artık Angela Merkel gibi liderler dünyada ön plana çıkacak; toplumcu, ilkelerinden vazgeçmeden uzlaşmacı.

Liderlerin kendilerini konuşmaktan liderliğe sıra gelmiyor yazık ki, karikatürize etmek gerekirse tenis maçı izleyen sporsever gibiyiz, topla birlikte kafamız bir sağa bir sola… Umarım politize olmayan ve popüler kültüre alet olmadan yapıcı liderlik konuşmaları adına bir başlangıç yapmışımdır.  Nur Batur’la söyleşimi youtube kanalımda bulabilirsiniz.

İndeks Konuşmacı Ajansı üyesi Nur Batur’un biyografisine buradan ulaşabilirsiniz.

Paylaş

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir