Y’leri Gezi’ye çıktıklarında farkettik . Kurumsal dünya biraz tanıyordu ve aslında IK’cılar yaka silkiyordu. Gezi’deki hallerine herkes bayıldı. Günlerce Y Kuşağı magazini yapıldı. Sağdan soldan analiz ettik.
İletişimci olunca bulduğunuz her bilgi, hazine. Okumak öğrenmek zorundayız. Kim ne yer ne içer… Derler ya zenginin malı züğürdün çenesini yorarmış. Bizim için tek servet bilgi olduğu için, elimizi ve çenemizi yoruyoruz. İlgileneceğinizi düşündüğüm için paylaşıyorum…
Günün sonunda, “bizim çocuklar”! Bir türlü kendileri gibi olamıyorlar çünkü ekonmik kriz onların belini büküyor. Bu ele avuca sığmayan grup, evlilik yaşında hala anne babayla oturuyor. Sanmayın yalnız Türkiye’de oluyor, bütün dünyada gündüz eylem, akşam ana kucağı! Genel resim böyle.
Yalnızca ekonomik sıkıntılara bağlamak ne kadar doğru bilemem tabii. Ama bağımsızlık bayrağını çekip ailelerine başkaldıran gençlik resmi geride kaldı. Belki de evdeki konforu terketmek yerine, önceki kuşaklar gibi sorun yaşamadığı anne babayla boğuşmanın anlamsız olduğunu görüp, kendisini anlamayanlara meydan okuyor…
Mezuniyetten sonra, eve çıkmıyor, çıkamıyor, finansal destek görebileceği ailesinin yanında yaşamaya devam ediyor, mutlu olacağı işi bulana kadar geçici veya yarı zamanlı işlerde çalışıyor, evlenmeyi erteliyor.
Beşte biri işsiz
Y kuşağının temel sorunu işsizlik. Türkiye’de Y kuşağı, 25 milyon civarında bir nüfusa sahip ve bu rakamın yüzde 80’i kentlerde yaşıyor. TÜİK verilerine göre 15-24 yaş arası işsizlik oranı yüzde 19,4.
Dünyanın önde gelen halkla ilişkiler ajansı Edelman 2012’de Türkiye, Kanada, Brezilya, Avustralya, Arap Emirlikleri, Fransa, Almanya, İngiltere, Çin, Hindistan ve ABD’den oluşan 11 ülkenin Y kuşağı istatistiklerini çıkardı.
Türkiye’de Y kuşağının birinci hedefi yüzde 86 ile ev sahibi olmak, ikinci en büyük hedefi ise yüzde 82 ile iş yerinde güçlü bir unvana sahip olmak. Türkiye, yüzde 76 ile kendi işini kurmak isteyenler arasında birinci sıraya yerleşiyor. Bu oran Brezilya’da yüzde 65, Çin’de yüzde 61 ve Fransa’da yüzde 30.
İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası’nın “Türkiye’nin Yaratıcı Geleceği/Y Kuşağı” raporuna göre rahatlarına düşkün, otorite tanımayan, sabırsız ve aynı anda birden fazla iş yapmak isteyen bu nesil, 25 yaşından sonra evlenmeyi tercih ediyor.
Ipsos UU Kalitatif Araştırmalar Birimi tarafından hazırlanan “AYNA: Onlar Y Kuşağı” raporuna göre, Türkiye’deki gençler aile bağlarına hala önem veriyor. Aileden eşitlikçi ve özgür bir ilişki bekleniyor, baskı durumunda ise uzaklaşma söz konusu.
Araştırma verilerine en rahat ulaşılabilen ülke ABD. Amerikan Eğitim Departmanı’nın on yıl önce lise öğrencileri üzerinde başlattığı ve 2012’de aynı 13 bin katılımcıyla sürdürdüğü, devam niteliğindeki “Onlar Şimdi Nerede” anketine göre Y kuşağının yüzde 13’ü, ne çalışıyor ne de üniversite sonrası bir eğitim alıyor. Herhangi bir okula kayıtlı olanların yüzde 60’ı ise, mezun olduktan sonra okul kredi borçlarını ödemek zorunda. Çalışanların yüzde 56.7’si kanaatkar, çalıştıkları işlerini kariyer hedeflerine giden yol olarak niteliyor. Bağımsız bir çalışmanın verilerine göre de, Y kuşağının yüzde 22.6’sı aileleriyle yaşıyor ve bu stereotip adeta gençlerin üzerine yapışıyor. Pew Research Center’ın sunduğu analiz de benzer… 2012 yılında 18-31 yaş arasındaki aileleriyle yaşayan gençlerin oranı son 40 yıldaki en yüksek seviyeye ulaştı. Pew’ün 2011’de araştırması da 25-29 yaşları arasındaki yetişkinlerin yüzde 34’ünün ekonomik sorunlara bağlı olarak baba evine geri döndüğünü gösteriyor.