Yaprak Özer (Y.Ö.) Siz hiç mülakata girdiniz mi?
Ali Sabancı (A.S): Girdim. Tabii girerken ne yalan söyleyeyim babamın torpili
ile girdim. Mısırlı biz agabeyimiz “Bir sene boyunca çalısacaksın burada sana
maas ödemeyecegiz” dedi. Peki dedim sonra takriben 9 ay geçti bu maassız
dönemde… Bir baktım ki benim torpilli oldugumu bilmeyen yeni patronum bir
sene çalısır mısın benimle dedi, bende tabii dedim. Dolayısıyla giris torpilliydi
ama kalısım bana aitti. Benim için çok önemli bir tecrübeydi. Hayatın ne kadar
rekabetçi oldugunu görüyorsunuz yani 170 kisi ise alınmıstı sadece benim
departmanımda ve her biri Amerika’nın ilk 4-5 üniversitelerinden…
Y.Ö: Amerika’da üniversite ardından MBA. Bu baslangıcın arkasından da
Akbank Bahçekapı subesi görüyorum özgeçmisinizde. Yolculuga
baslangıcınızı bizimle paylasır mısınız? lk masterlı veznadar diye
haberlerin çıkması herkese nasip olmasa gerek…
A.S: Ben 10 yasında Türkiye’den ayrıldım, 27 yasında döndüm. Türkiye’yi
tanımıyordum. ki alternatifim vardı: Bir tanesi Sabancı kulelerine gitmek ve
tabirimle orada altın kafeste çalısmaktı. Bir digeri de Türkiye’yi en hızlı nerede
ögrenebilirim cephede, en agresif cephe nerede Bahçekapı subesinde veznedar
olarak baslamak. Akbank bünyesinde 2 sene çalıstım.
Y.Ö: Bir sene sonra da müdür yardımcılıgna terfi etmissiniz…
A.S: Beyoglu’na gittim. O zamanda Beyoglu’nda bambaska bir müsteri
portföyüyle karsılastım. Daha fazla zengin gayrimüslümün oldugu bir yapıydı.
Dolayısyla herhalde iki seneye çok önemli bir deneyim sıgdırabildim. Açıgımı
kapatmak konusunda yardımcı oldu, kapatamadım tam olarak ama yardımcı
oldu.
Y.Ö: Bu terfide torpil var mı?
A.S Yok hayır onlarda yoktu.
Y.Ö Peki ücret aldınız mı?
A.S kisinde de aldım. Pegasus havayollarına yönetim kurulu baskanı olana
kadar hep ücretliydim. Simdi bana maas vermiyorlar, herhalde katkı
saglamıyorum.
Y.Ö: Size tek kisilik arge ekibi diyorlarmıs. Niye böyle diyorlar?
A.S: Genç arkadaslarıma tek bir tavsiyem var, fikirde mütevazi olmayalım,
gerikalan her seyde mütevazı olalım. Kariyerde, hızlı gelismede, yavas mı
gidiyorum, hızlı mı gidiyorum, terfi etmedim mi, onlarda mütevazı olalım ama
fikirde olmayalım. Benim iddiam su; benim ailemde saçma fikirlerin yüzde 51’i
benden geliyor. Sagolsun onlar da bana paylasma olanagı veriyor Pegasus’da.
lginç, saçma olup olmayacagı belli olmayan fikirleri içimde tutmuyorum ben
tutarsam sadece bana faydası var ama aralarından tutanlar olursa aileme faydası
var.
Y.Ö: Peki bu saçma fikirlere yaratıcı fikirler dememiz lazım degil mi?
A.S: Saçma diyorum ki agresif olmayayım, çogu tabii ki yaratıcı fikir oluyor.
Y.Ö: Ne kadarı hayata dönüyor?
A.S: Vallahi hemen hemen hepsi dönüyor.
Y.Ö: Takipçisi mi oluyorsunuz, yoksa arkadaslar patronun fikri bu hemen
hayata geçirelim mi diyorlar?
A.S Bizde emir komuta zinciri çok informal. Yani benim arkadaslarımı ikna
etmem gerekiyor çünkü öbür türlü bu sadece benim fikrim oluyor. Çok
enteresan bir uygulamamız var bana göre, mesela ise basvurandan biz para
alıyoruz. Bunu ilk söyledigimde “saçmalama Türkiye’de bunu yapan yok”
dendi. 2006 yılında Pegasus’a 77 bin 601 kisi basvurmus, biz 128 aile ferdini
dahil etmisiz. Ne yapmak istedik 10 YTL ücret alalım ki, bize katılmak isteyen
insanlar hakikaten talep ettigimiz özgeçmise sahipler mi degiller mi kendilerini
teyit etsinler. Bize basvurmadan bilsinler ki ben buna 10 YTL ödeyecegim,
benim buna girme ihtimalim var mı?
Y.Ö: Bu fikir nereden aklınıza geldi?
A.S Bu fikri muhtelif kitaplarda okudum, yurtdısında bunun benzer
uygulamaları var. Mesela Amerika’da ise alınan kisiler ilk günden o sirketin
hisse senetlerini almakla mecbur tutuluyorlar. Ama 300 hisse olsun, ama 500
hisse maksat ne; elini tasın altına koydun mu, koymadın mı?
Y.Ö: Uçak Mühendisligine ilk yüzde 3’e giren adaylar giriyor. Ancak söyle
bir gerçek var ki mezun olduktan sonra önlerinde bütün kapılar açılmıyor.
Burada bir yanlıslık var galiba, ne dersiniz?
A.S: Türkiye’nin is arayan ve ailesine dahil etmek isteyen sirketlerin yasadıgı
bir problem. Genelde envanter tutmuyor, Kalifiye eleman az ama bu sektörde is
arayan insan var. Özellikle teknik ekip ama bu kavramı biraz genisletmek lazım.
Pilotaj ve kabinde çalısan arkadaslar da bu teknik ekibe dahil. Türkiye’de çok
zor yetisiyorlar. Bu arkadaslar okullarına basladıklarında Türkiye’de havacılık
bugünün yüzde 20-30’u kadardı. Suan da bana göre iyi insan açıgı ve talebi
ciddi sekilde var.
Y.Ö: Söyle bir demeç verdiniz: Eger tavana fırlatmayacaksa bizim
yolcumuz çig köfte bile yiyebilir. Diyelim yolcu yanında çigköfte yiyen diger
yolcu nedeniyle fenalık geçirmek üzere, birgün oldu ya size rastladı, “bir
daha Pegasus’a binmeyecegim”. Ne yapacaksınız?
A.S: Havayolundaki sistemimizi istisnalara bina edemeyiz, su anda iç hatlarda
ayda takriben 200 bin kisiyi misafir ediyoruz, dolayısıyla bizim amacımız en
düsük fiyatla a’dan b’ye güvenilir bir sekilde yolcu tasımak. Sinemaya gittiginiz
zaman bir garson gelip size bedava çay, kahve veriyor mu? Vermiyor, siz
yemegi götürebilir musunuz sinemaya, ben istedigim bir sey varsa götürüyorum.
bizim isimiz a’dan b’ye en ucuz fiyattan güvenli bir sekilde götürmek. Bazı
misafirlerimiz su içmek istiyorsa parasını verip içecek, bazılarımız içmek
istemiyorsa bunun parasını ödemek zorunda degiller. Bu is modeline gönülden
inanmak lazım.
Y.Ö stediginiz noktaya geldiniz mi?
A.S Bilincimiz arttı ama her geçen gün yeniliklerle bunun üstüne gitmemiz
lazım. Bir yönetim kurulu baskanı olarak bana sorarsanız kendimize 10
üzerinden 6 veriyorum.