Sansür’ün sözlük anlamı, sıkı denetim. Yasak, “Bir işin yapılmasına karşı olan yasal veya yasadışı engel” demek. Hoşgörü ise felsefesi kendisininkiyle çelişse bile başkalarının düşünce ve kanılarını özgürce dile getirmelerinden rahatsız olmama, onların geçerliliklerine karşı tepki göstermeme tutumu olarak ifade buluyor. Artan özgürlük içinde büyüyen tutsaklığı ifade eden bir kelime bulamadım. Siz bulursanız lütfen benimle de paylaşın.
Geçtiğimiz Temmuz ayında, basında sansürün kaldırılışının 100. yılını kutladık.
Telekomünikasyon Kurumu verilerine göre Ağustos ayı itibariyle aralarında ‘youtube’, ‘worldpress.com’, ‘geocities’ gibi popüler sitelerin de bulunduğu -612’si resen, 241’i de yargı kararıyla- toplam 853 internet sitesinin erişimi engellenmişti.
Bianet’in Medya Gözlem Raporu’nun Nisan-Mayıs-Haziran araştırmasına göre, geçen yıla oranla düşüncelerinden ötürü yargılananlar yüzde 60 arttı. 88 ayrı davada yargılananların 79’u gazeteci. 2008 Ocak-Şubat-Mart Medya Gözlem Raporu 71’i gazeteci toplam 186 kişinin 92 davadan yargılandığını, 301’nci maddeden 12 yeni dava açıldığını ortaya koydu.
Üç ayda 8 gazeteci ve bir medya organı saldırıya uğradı, iki gazeteci, bir öğretim üyesi ve bir yazar tehdit edildi. 1 Mayıs gösterilerinde kolu kırılan, coplanan, kamerası dağılan gazeteciler oldu. Karabük’te festivalde konuşan yazar Latife Tekin’in mikrofonu kapatıldı… Cumhuriyet gazetesi, Oğuz Aral büstü ve çoğu yerel medyada olmak üzere yedi gazeteci saldırıya uğradı. Sakarya Emniyet Müdürlüğü gazetecileri haberlerine göre sınıflandıracağını açıkladı.
Yazmak, çizmek ve konuşmak entelektüel bir birikimin neticesi olsa da, birikimin eyleme dönüşmesi için temel kriter cesaret oldu.
O kadar çok örnek var ki, gazeteleri tarayın yeter, bakın ben neler buldum: Karabük’teki Batı TV genel yayın yönetmeni 2006 yılında binanın önünde saldırıya uğramış, sopayla dövülüp tekmelenmiş, burnu kırılmış. Yaptığı yolsuzluk haberleriyle ilgili olarak dövdürüldüğü düşünülüyor. Isparta Belediye Başkanı korumasıyla gazeteci dövünce 1 yıl dokuzar ay hapse mahkum edilmişler. Haber 49 gazetesi sahibi, 2007’de İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nde yakın akraba ilişkilerini gündeme getirince tehdit edilmiş. Mahkeme bir milletvekilinin üç akrabasını bu nedenle mahkum etmiş. Çağdaş Tuzla Gazetesi sahibi ile muhabirini darp ettikleri gerekçesiyle bazı siyasiler mahkum olmuşlar. Pinokyo Masalları’nı güncel hayata uyarlayarak kaleme aldığı gerekçesiyle Şarköy’ün Sesi Gazetesi sahibi için 10 yıl hapis istenmiş. “Büyüklere Masallar-Pinokyo ve Dokuz Cüceler” başlıklı yazıların suç teşkil edip etmediğine bilirkişi raporu karar verecekmiş.
Beşikten mezara yasaklar ve sansürle hayatını geçirenlerden demokrasiyi geliştirmelerini beklemek gibi bir hata içerisindeyiz. Çocukken yasakla sınırlanan beyinler, büyüyünce başkalarının hayatına sınır koyuyor. Küçükken özgürlüğün tadına varamayanlar büyüyünce yasakların tadını çıkarıyor.
O kadar çok yasak var ki, çimenlere basmak yasak, kütüphaneye yiyecek ve içecekle girmek yasak, erkek çocukların okula uzun saçla gitmesi yasak… İzmir Valiliği’nin yayınladığı genelgeyle kamu çalışanlarının çeşme suyu içmesi yasak. Niyet iyi ama eylem yasak. Gerekçe, sudaki yüksek arsenik oranı. Alanya’da belediye meclisi turistlerin ilçede mayo ile gezinmesini yasaklamayı görüşüyor. 2005 yılında Antalya Cumhuriyet Savcılığı, narkotik polisinin başvurusu üzerine, uyarıcı ve uyuşturucu madde kullanımını özendirdiği gerekçesiyle iki şarkı yasaklı.
Gelin kaynana ilişkisi gibi… Zulüm gören, gün görmeyen gelin, kaynana olunca gelinine gün göstermeyip zulüm ediyor. Döngünün içine eğitimi katmadığınız için iyileşme olmuyor. Ünzile’nin Dünyası çitin bittiği yerde sonlanıyor. Kıt hayatlar kıt hayaller üretiyor. Kapandıkça özgürleşen kadınlar gibi, yasaklarla uçan medya gibi, teknoloji ilerledikçe ölen doğa gibi…
Söz gümüş ise sükut altın’ın bugüne en uygun hali “konuşmak gümüş ise dinleyebilmek altın” olabilir mi acaba?…