Türkiye ezber bozuyor, Türkiye’nin ezberi bozuluyor, Türkiye dünyanın ezberini bozdu!

gezi2Abarttığımı düşünebilirsiniz, sanmıyorum, yürekten inanıyorum. Uzun zamandır kendi kendimle, yaptığım işle, hayatla, ezberimle, geçmişimle, geleceğimle, çevremdekilerle ve en yakınımdakilerle içten içe hesaplaşıyorum. Düzgün cümleler kuramadığım zamanlar oluyor. Giriş, gelişme ve sonucu düzgün kurgulayamadığım düşünceler de. Ama hiç omurgam kaymıyor. Bir türlü bu siyah, bu beyaz diyemiyorum. Ama ortaya çıkan renk hep aynı, ton aynı… Hissettiklerimin, düşüncelerimin ve sizin hissettiklerinizin ve düşüncelerinizin de bir tek kelime karşılığı yok. Oluşacak!  Eski Atina’da da böyleydi… Roma’da da… Rönesans’ta Paris sokaklarında… Kurtuluş Savaşı’nda Türkiye’de… Kırılma noktaları bunlar. Yeni jargon gerek. Bu kez diğerlerinin hepsinden farklı… Anasını kapan, çocuğunu alan, tavasını kepçesini kavrayan herkes ama herkes yanında duran kişinin rengine, kan grubuna, dinine, giyimine bakmadan konuşuyor. Herkes farklı kelimeler kullanıyor, ama herkes aynı şeyi söylüyor. Aynı melodi, müthiş armoni…

Ben Türkiye’yi anlamaya çalışan önemli bir düşünürün makalesini sizinle paylaşmak istiyorum. Ezberi bozulan dünyayı Türkiye üzerinden tanımlamaya çalışıyor: Jeffery Sachs. Bir de iftiharla bir Türk akademisyenin makalesini paylaşmak istiyorum, Şebnem Kalemli Özcan. Özcan uluslararası akademik çevrelerin yakından izlediği, en fazla alıntı yapılan ikinci kadın (Bir numara Carmen Reinhart) ekonomist. Kendisi aynı zamanda İndeks Konuşmacı Ajansı’nın değerli bir üyesi…

Şebnem Kalemli Özcan dünyanın hayretle izlediği ve Türkiye’nin ayağa kalktığı Taksim Gezi direnişini Project Syndicate için yorumladı. Davet ile yazılan ve web sitesinin manşetinde ilk sırada yer alan yazı “Türkiye neden ayakta?” başlığını taşıyor.

Şebnem Kalemli Özcan, siyasetle kurumlar arasındaki farka dikkat çektiği yazısında ekonomik alanda atılım yapan Türkiye’nin uzun dönemli gelişme ve ilerleme için gerekli olan kurumları oluşturmadığını söylüyor. Makale özetle Türkiye’nin kurumsallaşmasını tamamlayamadığını, bunun neticesinde ekonomide parlak rakamlarına karşın OECD ülkeleri arasında en yüksek ülke riski olanlar arasında yer aldığını anlatıyor. OECD’nin “Daha İyi Yasam Endeksi”nde Türkiye’nin sonuncu olduğunu belirten Özcan, 25-64 yaş arası Türklerin yalnızca %31’inin orta eğitime sahip olduğunu ve ülkede sosyal katmanlarda tehlikeli bir dengesizlik bulunduğunu ifade ediyor. Tutuklu gazeteci sayısının yüksek ve anlaşılmaz olduğunu unutmamak gerektiğini belirten Özcan, dönemsel büyümeleri uzun süreli başarıyla karıştırmamak gerektiğinin altını çiziyor.

Şebnem Kalemli Özcan’ın makalesinin tamamı için tıklayın…

http://www.project-syndicate.org/commentary/why-turkey-is-rebelling-by-sebnem-kalemli-ozcan

Türkiye’nin başarıları ve aynı zamanda kırılganlıklarını anlatan Jeffery Sachs’ın makalesi için tıklayın…

http://www.project-syndicate.org/commentary/inside-the-turkish-economic-miracle-by-jeffrey-d–sachs

Paylaş

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir